MENÜ

Final sendromu

Abone Ol Google News

Konyaspor çok risksiz bir dizilişle, yarı sahada bekleyerek ve topu almak konusunda ısrarcı olmadan başladı. Haliyle, Fenerbahçe sahanın üçte ikisine hükmederek ve kolay paslaşarak kontrolü aldı. Bu rahatlığa rağmen çok fırsat bulabildikleri söylenemez. Konyaspor, kendi ceza alanı ve çevresinde kalabalık kaldı.

Haberin Devamı

Hikayenin değiştiği kısım ikinci yarı başı oldu. Sakatlıkların mecburi değişikliklere dönüştüğü, dizilişin değiştiği tabloda Fenerbahçe doğru olanı yaptı. Bir ve ikinci bölgede azalıp, hücumda sayıca çoğalan Fenerbahçe ilk yarının aksine topu hızlıca ceza sahasına ulaştırmaya çabaladı. Özellikle sağ kanattan yapılan ortalar adresi buldu. Dzeko ve Batshuayi çok net kafa vuruşları bulsalar da isabet bulamadılar.

Özellikle Serdar Dursun'un girişi sonrası, Fenerbahçe'nin dönen her topu toplayıp tekrar ceza alanı içine yolladığı bir tekrar oyunu izledik. Ve belki de bu oyunda Fenerbahçe en fazla gereksinim duyduğu oyuncusu İrfancan Kahveci'den yoksun kalmanın handikapını yaşadı. Oyun sıkıştığında, dar alanda belki de tüm savunmayı oyundan düşürebilecek yegane isim İrfancan'dı.

Haberin Devamı

100 dakikalık bu oyunun bir başka hikayesi daha var. Fenerbahçe'nin tüm sezonki macerasını özetler gibiydi. Sakatlıklar, oyuncu değişiklikleri, dizilişteki mecburi değişimler ve elbette klas ayakları etkisiz kaldığında ortaya çıkan sonuç.

Galatasaray bir gece önce Icardi, Mertens, Demirbay, Barış Alper, Ziyech, Toreira önderliğinde Sivas'a hezimet yaşatmıştı. Dün gece Fenerbahçe'de Szymanski ve Tadiç'in standart altı performansı; Dzeko, Batshuayi ve Cengiz'in isabetsizliği belki de yarıştan kopuşun ana unsuruydu.
Dengeyi bozan şey marka futbolcuların final hafta performansları oldu.

YORUM YAZ