Hak eden kazandı

Aslında maçın ilk 10 dakikasında skor 3-1 Göztepe lehine olsa hiç şaşırmazdım. İzmir ekibi, geriden pas ile çıkmaya çalışan Trabzonspor’a baskı yapıp, önemli pozisyonlar yakaladı ama değerlendiremedi. Sonrasında oyunda dengeyi kuran Trabzonspor, öyle net gollük pozisyonlar buldu ki bu defa ilk yarıda soyunma odasına 3-0’lık bir skorla finali garantilemiş girebilirdi.

Kısaca özetle, böyle bir ilk yarıdan sonra çıkan skorun golsüz beraberlik olması şaşırtıcıydı. Göztepe, üçlü defans ile çıktığı Bokele’nin yokluğunda Koray Günter’i izledik. Ancak konuk ekibin maçtaki yumuşak karnı, orta alanda sol kanatta oynayan Sangare’nin yetersizliğiydi. Aslında tecrübesine göre Sangare’nin katkısı, beklentinin altında kaldı; ne hücumda ne de savunmada hiçbir şey yapamadı takımı adına. Teknik direktör Stoilov, sanırım Beşiktaş maçında yorulan kaptan İsmail’i dinlendirmeyi tercih etti. Öte yandan, orta alanda Ogün, Dennis ve Doğan ile başabaş bir mücadele gösteren bir Göztepe vardı sahada. Trabzonspor ise ilk yarıda iki kanattan Zubkov ve Nwakaeme ile etkili oldular ama son dokunuşlarda başarısızdılar. Özellikle Banza’nın çok yakın mesafeden kafa ile kaçırdığı gol inanılmazdı.

İdeali buldu

İkinci yarıya çok baskılı başlayan Göztepe, oyunun hemen başında penaltı kazandı ama Banza, Göztepe kalecisi Arda’yı geçemedi ve takımı adına büyük bir fırsatı değerlendiremedi. Özellikle sol kanattan Nwakaeme, şampiyonluk günlerini hatırlatan bir performansla Göztepe savunmasına zor anlar yaşattı. Konuk ekip, uzunca bir süre beraberlikle götürdüğü maçta, Stoilov; İsmail ve Kubilay’ı alarak hücumda daha etkili olmayı denedi. Genelde sezon istatistiklerine bakarsak, Göztepe her zamanki gibi topu rakibe vererek baskı yapmayı denese de büyük bir bölümde Trabzonspor’a mahkum bir oyun sergiledi. Ev sahibi ekibin baskısı, 78’de kornerden gelen topta Ozan Tufan ile öne geçiren golü getirdi.

Belki Ozan’dan fantastik bir vuruş ya da şans golü desek de, Trabzonspor dün gece finali hak eden taraftı. Bordo-Mavililer, oyunun başlangıcı hariç bariz bir üstünlükle, çok diri ve istekliydi. Fatih Tekke, sakatlık ve ceza olmazsa, ideal 11’ini buldu diyebiliriz. Gecenin yıldızlarından Zubkov, son sözü söyledi ve takımının 2. golünü atarak ne kadar doğru bir transfer olduğunu da gösterdi…