MENÜ

Susuz yaz!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Susuz yazmak gerek! Bir sahil ve tatil beldesinde bütün gün h2o ile haşır-neşir bile olsan, keyfe keder! İşin veya işsizliğin, aşın veya aşsızlığın derdindeki milyonları düşünüp, susuz yazmak gerek! İstanbul’u, Ankara’yı, küresel ısınmayı, siyasi partilerin Büyükşehir belediye başkanlarını düşünüp susuz yazmak gerek en azından! Su gibi, sabuna da dokunmamalı hatta, üstelik bir spor gazetesinde hem de transfer döneminde ve tatil zamanı yazıyorsan.. Ve hortumla yıkıyorsa bazıları hâlâ sokakları, arabaları, futbolu, siyaseti, memleketi ve beyinleri özellikle!.. Özenilen Avrupa’ysa, kıskanıldığını iddia eden Avrupalı’ysa, kısıtlanan hâlâ ‘yabancı’ysa, susuz yazmak gerek, hatta sabunsuz; konu futbolsa eğer öncellikle yönetenleri! Doğduğum, yaşadığım, çalıştığım; rahmetli babamın doğduğu, yaşadığı, çalıştığı, öldüğü; büyükbabamın doğduğu, yaşadığı, çalıştığı, öldüğü şehirde, kasım ayına kadar yetecek su kalmış. Aynı şehirde doğan, yaşayan, okuyan oğlumu çok endişelendiriyor bu durum. Susuz yazmak gerek, hatta sabunsuz; konu büyük şehirse eğer öncellikle yönetenleri! Susuz yazacağız mecburen, daha fazla korkmasın diye çocuklar. Hele, sululuk hiç yapmayacağız. Tatilde, güneşe ‘yan gelip yatanlar’ bile suçlu gibi hissederken kendini, her gün verilen şehitlerle ocaklar sönüyor, ormanlar birer birer yanıyorken ülkenin her yerinde... “Plakanı değiştirsen de, kaderini değiştiremezsin” diye bir söz vardır minibüs edebiyatında. Plakayı değiştirmemeli, vatandaşa sövmemeli, yarın ne olacağı belli olmayan, bir vekil ya da baş vekil. “Ulan”, “terbiyesiz” dememeli milletin büyükbaşları, milletin ta kendisine, efendisine! Sömürmemeli, kandırmamalı, eğitimsiz kalan veya bırakılan oy potansiyellerini, gülünesi yalanlarla! Susuz yazmak gerek, hatta sabunsuz; konu memleketse eğer öncellikle yönetenleri! Su bereketse, susuzluk nedir! Üç tarafı deniz bu memleketin. Bu bollukta, bu bereketsizliğe “dur” demek gerekir...

YORUM YAZ