Arama

Popüler aramalar

Söke söke!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Alex yapsa, topla hiç ilgisi yokken “hunharca” der miydi birileri! Uğur’un, 26. dakikada arkadan Dia’nın tandonuna girişi ne peki! Sadece faul mü yani! Ya böyle bir hareketi Sarı-Lacivert formalı bir stoper yapsa idi!
Gökhan savunmadan çıkarken, rakibinin vücudunun hemen yanındaki eline çarpan topa ‘el’ kararı veren aynı hakem. Dia kendi kulvarında, taç çizgisinin kenarında ileri gitmeye çalışırken, rakibinin vücudunun hemen yanındaki eline çarpan topa ‘el’ kararı veren de aynı hakem. Dia ceza sahasının solunda topu geriye çevirirken, rakibinin eline değip, koluyla taşıdığı topa ‘devam’ kararı veren de aynı hakem. İkisi ‘el’, biri ‘penaltı’ değil! Yunus Yıldırım işte!
Sarı-Kanarya zaten çok etkili değilken, bir de rakip sert ve hakem böyle olunca, boşa gitti en etkili olduğu ilk 45 dakika. Oysa, Aykut Kocaman’ın Lugano ve Stochsuz takım kurma tercihi çok yerindeydi. Çünkü, her ikisi de geçen haftalarda beklentilerin ve bilinenin çok altında verimdelerdi. Alex’in topla çok az buluşması ve Niang’ın etkisizliğine devam edişi, Fenerbahçe’nin yeterince fırsat bulamamasının birinci nedeniydi. Dia dışında kalan orta alan oyuncuları da hücuma yeterli katkıyı veremedi. Tabii ki, en önemli eksiklik, ev sahibinin Emresizliğiydi.
Kocaman’ın zamanında ve doğru oyuncu değişiklikleri ile Gökhan ve Alex’in muhteşem ikinci yarı randımanları Fenerbahçe’ye hak ettiği galibiyeti getirdi. 68’de Ziya’nın Semih’i iki elle kolundan indirişi de penaltıydı. Ancak, bu da es geçildi. Yani hakeme rağmen...