O zamanlar çocuktuk!

Tek tek yanıt verdik gelen e-postalara da; atladığımız veya eleştirilerini teknik olanaksızlıklardan dolayı bize ulaştıramayanlar da vardır diye, yazmak istedik bu satırları tüm Beşiktaşlılar’a. Küfür edenler hariç tabii. Sizi gidi, terbiyesizler!..Dürüstçe, delikanlıca, koca bir “Pardon”. Kırdıysak ya da kızdırdıysak kupa zaferiniz sonrası hakeme, federasyona, bozuk düzene, düzenlere takılıp, en azından bir cümleyle siz Beşiktaşlılar’ı tebrik etmediğimiz için.Art niyetimiz olmaz, Atatürkçü Beşiktaşlılar hakkında. Ki biliyoruz, en büyük dertlerinin, bazı Fenerbahçeliler’in Ulu Önder’i tek başlarına sahiplenmelerine içerlemek olduğunu, tıpkı Atatürkçü diğer kulüpler ve onların taraftarları gibi. Atatürkçü geçinen kimi Fenerbahçeliler’in açtığı “Republic of Fenerbahce” parkartına duyduğunuz gıcığa da katılıyoruz gönülden...Runje’nin elindeki ise, ayrı mesele! Nouma veya Hoojdonk’unki de öyle. Bizimkiyle hiç alakası yok ama bunun! Karıştırmayın fazla, ayıp olur!Ne de olsa, Ortaköy-Beşiktaş arasında geçti, ilköğretim sonrası hayatımız. Heyhat! Ne güzel yerdi, o zaman Deniz Park, Ortaköy. Şeref Stadı’nda o kadar çok antrenmanını izledik ki, yün eşofmanlı Kartallar’ın. Kabataş Erkek Lisesi’nde okurken ‘Beşiktaş için bir kibrit’ de çaktık öğrenci harçlığımızla. Yaşınız yetmiyorsa büyüklerinize sorun, “Bu kibrit de neyin nesi” diye. Az mı ‘muzlu süt’ içtik Güler Büfe’de, Barbaros Cafe’de ders çalışıp (!), Efe’nin yerinde az mı serinledik. Çarşı’da, Kazan’da neler yaşadık, Garbis abi yoklama alırdı Fulya’daki kahvede, Yıldız Üniversitesi’nden emeklilik günlerimizde...Süleyman Seba’yı da yazdık bu gazetede, size göre fanatik bir Fenerbahçeli, bize göre hissettiğini, doğru bildiğini yazan bir klavye sahibi olarak, “Beşiktaş’ın Atatürk’ü” diye. Sizin, Beşiktaşlı yazarlarınız başka şeyler yazarken üstelik!..Küfür etmeyin eleştirirken bir daha, olur mu! Beddua hiç etmeyin. Fikrimize, görüşümüze, duruşumuza veya yürüyüşümüze katılmayabilirsiniz ancak, hakaret edip, haklı olabileceğiniz durumlarda, haksız duruma düşmeyin. Ederseniz, küçülürsünüz. Sonra küçüklük konu edilir bu satırlarda; ‘Runyee’ninki gibi. Böyle yazmamıza da içerlemeyin, önce siz “Runyee” dediniz...Sezon sonunda tekrar hakarete uğramamak adına; şimdiden kutlarız, kupanızı, şampiyonluğunuzu ve hatta gelecek sezon başında kaldıracağınız süper kupanızı. Hayırlı olsun. Seneye Şampiyonlar Ligi’ndeki başarılarınızdan sonra, tura çıkmayan Tamer, e-postalara yazdığınız gibi olsun!..Biz, Galatasaray’ın zaferlerinde de çıktık tura. Tabii o zamanlar çocuktuk!