Arama

Popüler aramalar

Ne dikersen elinle...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Sezonu hedeflerinin uzağında tamamlamış Galatasaray formalı sporcular. Bir de ezeli rakiplerine kaybetmişler yine. Hadi diyelim ki, ”bu sıradan”!Mücadele çoktan bitmiş Sami Yen’de. Oysa, onlar hâlâ sahanın orta yuvarlağındalar.. Ve terleri üzerlerinde, henüz kurumamış bile...Başarısızlık olağan bir durum, bir başkası başarılıysa. Hele ki, genel kanıya göre sadece önde bitiren başarılı, gerisi başarısızsa.Maraton yarışı dışında böyle kabul görür genellikle sportif mücadeleler, dünyanın hemen her yerinde. Özellikle, söz konusu olan futbolsa.Maratonda yer bulabilmek veya herhangi bir sırada yer alabilmek ve sonuna kadar koşup, hatta yürüyüp yarışı bitirebilmek bile, başlı başına övgüye değer bir durumdur oysa...Aslında veya mecazi anlamda, yalnızca akıtılan ter baz alınsa ya da son ana kadar sürdürebilen sportif mücadele, kaybedeni olmaz hiçbir yarışın, kazananı bile olsa...Kaybetmek; daha teri kurumamış profesyonel futbolcusunu, yarış sonrası orta yuvarlağı korumakla görevlendirmektir, olsa olsa!Bu; pet şişeden, yabancı madde yağmurundan dolayı yaklaşılamayan sakıncalı kenardan, köşeden daha ağır bir satıhtır. Gerçekten idrak edebilenler varsa!Sami Yen tribünlerinde en son yaşananlar gün gelir unutulur. O şiddette olmasa da, en azından benzerleri hatırlatılır; taşlar, küfürler, sular durulur! Tenzil kuruluna gidilir gerekirse; neden olanlar tenzih değil tenzil edilir, nedensizce kurtulur!Ancak, unutulmaması gereken ve unutulamayacak olan, Sami Yen’in orta yuvarlağında teri kurumamış Galatasaray formalı futbolcuları, bayrak nöbetine mahkum edenler olmalıdır.Sarı-Kırmızılı sporcularını o göreve dikenler, ‘dikilmiş bayrak’ rövanşını, ‘dikilmiş sporcu’ gafletleriyle kaybettiklerinin farkına varmalıdır; “ne dikersen elinle, gelir seninle” misali...Tabii, şunu da göz ardı etmemek gerek. Kadıköy’e bayrağı Galatasaraylı sporcular değil, bir teknik adam dikmişti. Yani, bir diğer seviyesizlik ve büyük ayıp; Zico gibi bir spor adamından bu basitliği veya provokasyonu beklemekti!