Müşteri!

Haberin Devamı ›
Uzunca bir süre sonra, bir televizyon kanalında canlı yayına konuk oldu Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı. Merak edilen pek çok konu, Aziz Yıldırım’ın da bulunduğu bir ortamda gündeme alındı. Saran’ın dahil olduğu bölüm hariç, son derece samimi, ilgi çekici ve başarılı bir programdı.Herkesin, içinden dilediğini çekip çevirebileceği cümleler kuruldu, yaklaşık üç buçuk saat boyunca. Ancak, finaldeki 15 saniyelik bölüm en can alıcı olanıydı.Özür diliyordu Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım Sarı-Lacivert’e gönül verenlerden, “Merak etmesinler, bu kötü günleri geride bırakacağız” diye!!!Altyapı, tesisleşme bir kenara; UEFA’dan berabere kalarak elenen futbol takımı kendi liginde 6 puan farkla liderken, basketbol ve voleybol takımları hem bayan hem de erkeklerde şampiyonluk için zirvede mücadele ederken, kürek, boks, atletizm, yüzme, yelken, masa tenisi şubeleri, minik, yıldız, genç, büyük, bayan, erkek takımlarıyla ‘bu gidişle müze bize yetmeyecek galiba’ dedirtecek başarılar elde ederken, özür diliyordu Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı, Fenerbahçeliler’den!!!Birkaç dakika önce, gözleri parlayarak 12 bin kişilik kapalı spor salonunun da kısa zamanda yapılacağından, bütçenin birkaç yüz milyon dolarları bulacağından son derece emin biçimde söz eden adam, sadece Fenerbahçe Spor Kulübü Futbol Takımı 100. yılında kötü futbol oynuyor diye, Volkan dağınık, Appiah isteksiz, Deivid beklentilerin altında, Zico yetersiz diye, neredeyse gözleri dolarak özür diliyordu taraftarından.“Yönetim bu takım senin eserin” dendiği için belki geçen hafta sonu. Kezman, Tuncay iki mutlak golü kaçırmıştı, formsuz Alex’in iki şutu direkten dönüp Sarı-Lacivertliler Kadıköy’de, 52 bin kişilik sıcak statlarında 2 puan daha bırakmıştı ya, ondan dolayıydı belki de!!!Milyonların gözleri ve kulakları önünde vakur, mağrur, kavgacı, Ahmet Çakar’a göre ‘diktatör’, Kazım Kanat’a göre ‘burnu büyük’ Aziz Başkan, Fenerbahçe Spor Kulübü tarihinin en anlamlı sözlerinden birini ediyordu, farkında bile olmadan. Tıpkı, yıllar önce Ayetullah Bey’in “Fenerbahçe benim” diyerek, kulübün Üsküdar’la birleşip yok olmasına izin vermediği toplantıda olduğu gibi.Santra ekibinin profesyonellerinden Gürcan Bilgiç ise, Fenerbahçe taraftarı için yaptığı ‘müşteri’ benzetmesini savunuyordu hâlâ. Peki Sevgili Gürcan, karşındaki o adam da, sence müşteri miydi?