Arama

Popüler aramalar

Lütfen!

Abone OlGoogle News

Ne garip bir iştir bu! Aziz Yıldırım, Abdullah Gül’e yazdığı mektupta, “Savcı benden daha ünlü bir kişiyi alacağını söylemiştir. Bu kişi kimdir ve neden hâlâ çağrılmamış, gözaltına alınmamıştır!” diyor ve bu Hürriyet Gazetesi’nde yayımlanıyor, ardından Melih Gökçek’in ‘şüpheli’ olarak ifadesinin alınacağı açıklanıyor!

Haberin Devamı

Yani, Aziz Yıldırım’dan daha popüler kişi Melih Gökçek midir! Ankara’nın nüfusu kaç, Melih Gökçek’in aldığı oy kaç! Aziz Yıldırım’ın arkasındaki kalabalığın kaçta biri var Melih Gökçek’in arkasında! 13 yılda Fenerbahçe Spor Kulübü’nü Dünya’nın en büyük kulüplerinden biri haline getiren Aziz Yıldırım kadar sevilmesi mümkün mü, Belediye Başkanlığı yapan bir siyasetçinin! Bir yanlışlık var burada!
“Aziz Yıldırım’dan daha ünlü biri” deyince, mesela Tayyip Erdoğan ya da Abdullah Gül veya Fethullah Gülen gelebilir akla. Çünkü, onlar gerçekten daha popülerler son yıllarda. Daha güçlüler ve büyük destek var arkalarında; her bakımdan, her açıdan, hem içeride hem dışarıda.

TFF’nin ‘devam’ kararının ardından, karmakarışık, şüphe, kaygı, öfke dolu bir ortamda, her zamankinden daha gergin ve endişe verici olarak başlayacak yeni sezon. Kimbilir, ne tezahüratlar üretilecek tribünlerde, kim bilir ne gaflar yapılıp, potlar kırılacak, yöneticisinden sporcusuna kadar maçlar sonrasında. Muhtemelen karşılaşmalar öncesinde de yaşanacak, gerilimin tavan yapmasına neden olacak açıklamalar.

Haberin Devamı

İş bu nedenle hem insan hem sporcu hem de ligin sağlığı bakımından, yeni sezonda rakip taraftarlar alınmamalı ev sahibinin maçlarına. Herkes kendi evinde, sadece kendi taraftarı önünde oynamalı. Böyle bir uygulama, ortam gerginliğini önemli ölçüde düşürecek ve yaşanması muhtemel birçok olumsuzluğu engelleyecektir. Herhangi bir olumsuzluk yaşanırsa da, en azından suçlular ev sahibi içinde rahatlıkla tespit edilebilecektir.

Sezon bitmeden, davanın netleşmeyeceği, bir sonuca varılamayacağı açıktır. Belki, TFF tarafından bunun garantisi bile alınmıştır. Yani, yukarıda da vurguladığımız gibi, belirsizlik, gerginlik ve yüksek tansiyonlu bir oyun beklemektedir bu sezon Türk futbolunu.

Rakip taraftarın karşılaşmalara alınmaması, bu kaos ortamında gerçekten büyük fayda getirecektir. Bu oyunu yönetenlerin, bu çağrıyı dikkate alıp, ciddi ciddi düşünmesi kaçınılmaz bir gerekliliktir. Lütfen!