Kaybolan yıllar!

Haberin Devamı ›
Geçen sezonun şampiyonu, Galatasaray. Üstelik, aynı teknik kadro görev başında ve bir iki ufak yamayla devam ediyor yoluna. Başarının “olmazsa olmaz” şartı olarak gördükleri, yani şu “istikrar” dedikleri etken de yanlarında. O zaman neyin nesi, son 16 yılın en kötü randımanını sergilemesi. O zaman neyin nesi, 1975/76’ya nazire yaparcasına ilk sekiz maçın beşini berabere bitirmesi.Beşiktaş’ın geçen sezondan pek bir farkı yok. Yine bir sürü yeni transfer, yine savunma zaafiyeti, yine kürdan, yine büyük umutlar, yine büyük hüsran... En azından nedeni var, Kartal’ın 2004/2005’teki, geçen sezonki ve şimdiki randımanının. Başarının “olmazsa olmaz” şartı olarak gördükleri şu istikrar meselesi yani. Bir bakıma istikrarlı aslında Siyah-Beyazlılar; üç sezondur kimselere bırakmıyor transfer rekortmenliğini!..Trabzonspor, 1983/84’ten bu yana süren hasret nedeniyle çok hata yaptı öncelerde de. Bu sezon da Lazaroni büyük bir hataydı. Ancak, “Zararın neresinden dönsen, kardır” mantığı, Bordo-Mavililer’i az da olsa toparladı. Ne var ki, onlar da ilk sekiz hafta sonunda umut edilenin ve zirvenin oldukça gerisinde kaldı...Üç büyüklerin bu durumu, Türk futbolunun yükselen çıtasıyla ya da Dünya Bankası’ndan kredi almış Anadolu takımlarının büyük atılımlarıyla açıklanabilecek bir durum olsaydı eğer, hiç mesele yoktu ve ne güzeldi futbolumuzun hali! Ancak, böyle değil ne yazık ki! Çıta aynı yerde. Hatta belki biraz daha aşağıda, 2000’li yılların başlarından. Tek fark, Ersun Yanal ve çağdaş futbol gerçeği. Onun da, büyüklere oranla çok alternatifli olmayan, tecrübesiz ve haftalar ilerledikçe artacak stresi taşıma ihtimali düşük kadrosuyla bu işi nereye kadar götürebileceği soru işareti...Peki ya Fenerbahçe! O, yukarıda yer alması gereken ve hayal kırıklığı yaşatan büyüklerden değil mi? Tabii ki öyle. Üstelik, 100. yılında yıldızlarla bezediği kadrosuyla sadece kendi taraftarlarına değil, Türk futboluna bile borçlu Sarı-Lacivertliler. Hem maddi, manevi, hep ve tam desteğini esirgemeyen taraftarlarına, hem de yurt dışındaki ülke puanına ihtiyacı olanTürk futboluna...Tesisleşme, ekonomik büyüme, alt yapıya verilen değerle Aziz Yıldırım önderliğinde gelişen Sarı-Kanarya ne yazık ki, en popüler spor dalında çağın çok gerisinde. 1969’dan bu yana sahasında yenilmediği Bursaspor’a karşı oynadığı futbol, yine ne yazık ki, 1960’lı yıllar düzeyinde.Yana, geriye, yana, yana, geriye, yana... Yavaş, sakin, temposuz, ağır, sakin, yana, yana, geriye, az ileriye...Kulüp olarak, bırakın diğerlerini, üç büyüklerle bile arayı çok açtığı söylenen Fenerbahçe, kaliteli kardosuna rağmen, futbolda herkesin çok gerisinde. Sadece Daum’un üç yılını değil, son 35-40 yılı yemiş vaziyette, Zicolu Fenerbahçe: Yana, yana, sakin, az ileriye, sakin, yana, geriye, geriye, geriye...