Helal olsun!

Haberin Devamı ›
Birileri Fenerbahçeli futbolculara ‘altın gol’ uygulamasının çoktan kalktığını bildirmeli. Öyle bir halleri var ki, sanki maçın 1. dakikasında gol atsalar, 89 dakika durup bekleyeceklermiş gibi!
İlk yarıda, Egemen, 15 dakika Emre, Salih ve yalnız adam Sow dışında, hemen herkes ruh gibi. Caner’in ne savunmaya katkısı var ne de hücuma. Üstelik büyük tehlikelere neden oluyor, kritik bölgelerde ikram ettiği toplarla. Hasan Ali de yok sahada! Gökhan ve Kuyt ne Antalyaspor’u ileride zorlayabiliyor ne de geride engel olabiliyorlar, özellikle Tita’nın ataklarına. Meireles Chelsea’den değil, alt ligden gelmiş sanki. Yobo’nun ilk rüzgarlı maçı gibi! Volkan ve Selçuk diğer başarısızlar, ilk yarıdaki...
İkinci yarıda biraz daha çabuk basma, Hasan Ali’nin toparlanışı, Meireles’in abuk pasları dışında mücadelesi, Kuyt’ın savunmaya doğru destek verişi ve Salih’in oyundan düşmesi dışında değişen bir şey yoktu. Tita ve Egemen akşamın en iyileriydi. Rüzgarla birlikte ya da rüzgara karşı oynamayı hala öğrenememiş üst düzey futbolcuları, hele kalecileri görmek, doğrusu garipti!
Sow, tacı atması için gönderilen topu umursamadığı için sarı kart gördü. İsaac, Fenerbahçeli bir futbolcuyu dirseğiyle knock-out ettiği halde faul bile verilmedi! Hüseyin Göcek de hakem işte! Ayrıca ‘indirim’ ve ‘erteleme’ ayrıcalıkları zaten bambaşka bir mesele! Türkiye’de dengeler veya dengesizlikler, ne yazık ki böyle!
Fenerbahçe’nin sezonun ikinci bölümü başladığından bu yana, 64 günde 18. maçını oynadığını da göz ardı etmesin kimse. Ki, iki buçuk günde bir maça denk gelir bu!