Gülleciler!

Peki, bunu protesto etmek için dışarı çıkmak isteyen taraftarı içeride kilitli tutmak nedir!
Haberin Devamı ›
Neyse, maça girelim: Volkan’ın önünde dizilen ilk ve ikinci dörtlü hem savunma hem hücum görevlerini gereğince yerine getiremeyince, Eskişehirspor’un istediği gibi geçti ilk 45 dakika. Daha da farklı olabilirdi, ancak 1-0 bitti.
Veysel’in Stoch’a 5. dakikada yaptığı faul, kesinlikle penaltı atışı gerektirirdi. Bu halis hata tabii ki sonuca etki etti. Ne kadar kötü oynuyor da olsa, Mavi-Beyazlılar maça önde başlayabilirdi.
İkinci devrede de bir şey değişmedi. Sahanın hiçbir bölgesinde organize olamayan ve nedense Mavi-Beyaz formayla oynamakta ısrar eden, aslında Sarı-Lacivertliler üç puanı hak etmedi.
Bazı Eskişehirliler’in Aziz Yıldırım aleyhine yaptığı tezahüratlar ise, insanlık adına utanç vericiydi! Akla şu soru geldi: Okeye dönen ülkenin, okeye dönen şehirlerinden biri de artık Eskişehir miydi!
En az 294 bin 3 üyeye sahip olan Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütünün reisi 239 gündür özgürlüğünden yoksun. Buna rağmen Fenerbahçe Spor Kulübü her branşta, öyle ya da böyle zirve için mücadele ediyor hâlâ. Sadece sporcularıyla değil hem de, 60-70 metre uzaktan şişe attığı gerekçesiyle tazyikli su ve biber gazı bombası saldırısına uğrayan, olimpiyat şampiyonu gülleci taraftarlarıyla da!