MENÜ

Gayet normal

Abone Ol Google News

Tartışmasız bir biçimde, Gökhan Gönül’ün futbol gösterisi vardı dün akşam Kadıköy’de. Formda olduğu zaman bir maçın kaderine nasıl etki edebileceğini bir kez daha kanıtladı Türkiye’nin en iyi sağ beki.

Haberin Devamı

Sözü edilmesi gereken ikinci futbolcu ise, Mehmet Topuz’du kesinlikle. Geçen sezonun sonlarından itibaren, her hafta biraz daha formasına uyum sağlayan Mehmet, bir kez daha Sarı-Kanaryanın en iyilerindendi.

‘Büyük Usta’ topla her buluştuğunda, ne kadar etkili, yaratıcı ve vazgeçilmez olduğunu, futboldan az-çok ya da biraz hatta hiç anlamayanlara, tekrar tekrar gösterdi. Takımının ruhunu kaybettiği, dört kişi eksik oynadığı dakikalarda, Gökhan ve Mehmet’le birlikte ayakta kalmayı başaran ve golü düşünen en önemli isimdi.

Kalede Volkan hatasız, Caner görevini yerine getirebilmek için yine son derece azimli, Semih ise bildiğimiz gibiydi. Fırsat da harcasa, top da kaybetse, son vuruş kalitesini belgeledi.

Tabii ki ve illaki, Yobo geldi, Fenerbahçe savunmasına güven ve savunmadan çıkışa da kalite geldi. Sezonun belki de en yerinde transferi (ne yazık ki kiralık), tribünlere bile huzur veren isimdi.

Haberin Devamı

Emre sakatlanmasa, Lugano profesyonelliğe aykırı bir şekilde atılmasa, yine bir 6 Kasım hikayesi yazılabilir, Fenerbahçe futbol takımı lig tarihindeki 3000. golünü atmış olarak soyunma odasına giderdi.

Deniz, Selçuk gibi özverili, formaları için terlerinin son damlasına kadar savaşan iyi profesyonelleri bile zamanında ıslıklayan taraftarların, dünkü protestosu ya makul ya da mazur görülmeli. Sabır taşı olsa çatlar, misali!

Böyle görmezlikten gelir veya görmeyi beceremezse, Aykut Kocaman’ın başını yiyecek 16, 58 ve 8 numaralı öğrencileri!

YORUM YAZ