Arama

Popüler aramalar

Büyük hikaye!

Abone OlGoogle News

Başını, ortasını, sonunu...

Haberin Devamı

Savunmasını, orta alanını, forvet hattını...

İlk yarının ya da küçük bir bölümü hariç maçın tamamını dikkate alarak, olumlu bir kaç cümle yazmaya kalkalım dedik futbolla ilgili, “zor dostum, zor” cümlesiyle oturduk yerimize...

Hani “İstanbul’un Belediyesi sanki daha iyi” desek, boş cümleler kurmuş oluruz yine...

En azından, bir türlü kurtulamadıkları ‘ofsayt’tan dolayı, yakışmaz övgü Belediye’ye!

Ev sahibine gelince: Taraftarın da maçtan sonra ıslıkladığı gibi oynadılar gerçekten. Yani, en yukarıda değindiğimiz gibi, baştan sona, geriden ortaya ve en uca kadar yoktular.

En uçta olmaları zaten mümkün olamazdı, çünkü orada yine Güiza vardı. ‘Maaşallah Güiza’ ayak içi, dışı, üstü ve kenarıyla mucizevi denemeler yaptı yine. Sezon başındaki bir aylık görünüşüne aldananlar, tıpkı geçen sezon olduğu gibi, onu hatırlayıp, kanıksadılar saygı ile! Kanıksamaktan başka yapacak bir şey yok zaten. Daum da hala onda ısrar ettiğine göre...

Andre dos Santos da her zamanki gibi Güiza’dan sonra yazımızın içinde. Sol kanatta ne kadar etkisiz ise, içeriye kat ettiğinde de öyle. Ner’de Brezilya formasıyla izleyip “vay be aslında iyi adammış” dediğimiz, Ner’de Türkiye’de sıkça ve gıcık olarak izlediğimiz...

Haberin Devamı

Bilica’nın tam ona uygun bir ortamda, savunmanın ve hatta orta alanın hemen her noktasında giriştiği tribünlük mücadeleler ve Mehmet Topuz’un sürekli, ancak tabii ki elinden geldiğince üretime katkıda bulunmak için gösterdiği çaba dışında, gerisi tam bir hikaye. ‘Büyük usta’ dediğimiz ve bundan asla şüphe duymadığımız Alex bile...