Arama

Popüler aramalar

Bekleyin

Haberin Devamı

Vederson’un ve zaman zaman Deivid’in yaptığı basit top kayıpları olmasa, Selçuk kestiği topları, savunmaya yaptığı katkıyı gölgelemek istercesine olmayacak paslar atmasa, çok daha farklı olabilirdi her şey. Semih yalnızlığına rağmen, daha dik ve sağlam durabilse ileride, en iyi işlerinden olan ikiye-birleri yine becerebilse, ilk yarıda öne geçebilirdi Fenerbahçe. Üstelik oyuna daha hakim olduğu dakikalarda, saçma sapan pozisyonlar da vermezdi rakibine.
İtalya’nın son şampiyonu ve şimdiki lideri de olsa karşıdaki, kalede Volkan, geride sağda Gökhan, ortada Edu, solda Carlos, orta sahada Aureliolar’ın Mehmet’i ve Alex’le henüz ilk yarıda bitirebilirdi işi.
İkinci yarı, önce orta saha düştü. Ki, sadece bu bile yeterliydi bir takımın dağılması ve yenilmesi için. Zico yorgun Aurelio’yu değiştirerek hamle yapmak istedi. Ancak, yerine aldığı Appiah bir futbol emekçisi değil, emeklisiydi! Selçuk da, Appiah sayesinde ortadan iyice kaybolunca, Gökhan’ı da kaybetti, Carlos’u da Sarı-Lacivcertliler. Lugano hala boşa ve kontrolsüz güç kullanarak kürek çekiyor, Roberto bu formayla en kötü oyununu oynuyordu. İtalya’nın son şampiyonu, şimdiki lig lideri de olsa rakip, daha da önemlisi Fenerbahçe, Fenerbahçe değildi artık.
Oysa, yenilen ilk golden saniyeler önce Alex’in vuruşu gol olsaydı, bu yazı da değişik olacaktı. Eleştiriler yine sahiplerini bulacaktı ancak, sonunda başarıyı kutlayan cümleler bulunacaktı. Futbolun özelliği ve güzelliği bu işte. Fenerbahçe’yi ve Fenerbahçeliler’i, CSKA karşılaşmasından sonra kutlamak üzere...

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Sow'a rağmen!‘’

28 Kasım 2007, Çarşamba 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Keşke Vefa olsaydı!‘’

28 Kasım 2007, Çarşamba 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Seyirlik maç!‘’

28 Kasım 2007, Çarşamba 03:30
YAZININ DEVAMI