MENÜ

Başkası var

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Başabaş bir mücadeleydi aslında. Mutlaka kazanmak zorunda olan ve deplasmanda oynayan bir takıma ait hiç bir olumsuz belirti yoktu Fenerbahçe’de.
Pozisyon olarak kısır, orta alanda hareketli, ileride kısır, dengeli bir oyundu, Volkan’ın gereksiz çıkışından sonra bile. O çıkış, ev sahibini 1-0 öne geçirse de, geri düşürmedi misafiri denge bakımından...
“Keşke çıkmasaydı Volkan” deyip geçmek ve fazla üzerine gitmemek en doğrusu. “Selçuk çok yakında ve Eremenko topu kontrol ettikten sonra onu yakalayabilecek konumdaydı” cümlesine de gerek yok artık. Çıktı işte! Yapacak bir şey yok...
Aynı mantıkla henüz ilk maç için, “keşke Güiza kafayı vurabilseydi Porto deplasmanının son dakikalarında” da diyebiliriz o zaman. Uzattıkça uzatır lafı, keşkelerle yüklü cümleler kurabiliriz ardı ardına...
Sonuçta alt tarafı ilk yarı bitti, bunun daha ikincisi de var...
Bu bir final zaten, Kadıköy’den önceki. Sarı-Lacivertli çocuklar, ikinci yarıda varını yoğunu koyarak, gerekeni yapar!
İçeridekiler yapamazsa, Maldonado girer yapar. O da olmazsa, Ali Bilgin bitirir işi, kulübeden güçlü gelerek. Hadi o da olmadı, İlhan Parlak var!..
Daha ne olsun. Biri girer mutlaka devreye, final bu ve koskoca Fenerbahçe futbol takımı söz konusu olan...
Onlar yapamazsa, başkası yapar. Henüz işimiz bitmedi Avrupa’da nasılsa. Daha Galatasaray var. Bir tesadüf daha neden olmasın...

YORUM YAZ