Ahbap çavuşlar!
‘Renklerin ve kişilerin hakimiyetinde olan futbol piyasası’ Vestel gibi bir dünya devinin bile çekilmesine neden oldu futbolumuzdan.
Haberin Devamı ›
Büyüklerin söz birliği etmişcesine berabere kalışı veya hakem hataları öne çıkacak yine. Hakan Şükür’ün 241 gole ulaşması alkışlanıp, Milli heyecan başlayacak ufak ufak. Sadece geride kalan haftanın değil, son dönemin en önemli olayları, ne yazık ki gölgede kalacak.
Oysa, 28 Ağustos ‘tekrar’ kararı ve Vestel’in sponsorluktan çekilişi olmalı futbol gündemimiz. Bu kararları, gerekçelerini ve doğurabileceği sonuçları didik didik etmeliyiz.
‘Boyumuzun ölçüsünü aldık’
En agresif, acımasız endüstriyel rekabet ortamlarında, kurallara uygun mücadelelerle dünya devi markalarla yarışan Vestel, Ulusoy federasyonu ve kurulları karşısında pes etti ve çekildi Manisaspor’un sporsonluğundan, yani Türk futbolundan.
Çünkü, ‘tehdit ve ahbap çavuş ilişkileriyle yürüyen’ bu ortama alışamadılar.
Türk futboluna yapabilecekleri katkı ve bunun getirisi bir yana, ‘Renklerin ve kişilerin hakimiyetinde olan futbol piyasası’ gün gelip kendi isimlerinin bile lekelenmesine neden olabilirdi. Üstelik, her türlü çabalarına rağmen, belli ki hiç bir şey de değişmeyecek ve hiçbir kesimden de, haklı davalarında destek görmeyeceklerdi.
“Biz boyumuzun ölçüsünü aldık” cümlesi, futbolumuzun içine işleyen kirlilik karşısında Vestel gibi bir dünya devinin bile çaresiz kaldığının en çarpıcı göstergesiydi.
28 Ağustos’ta alınan ve muhtemelen Türk futbolunun geleceğinde onarılmaz yaralar açacak olan ‘tekrar’ kararı, bardağı taşıran son damla olmuştu, pek çok aklı selim futbolsever gibi onlar için de. ‘Temiz futbol yok’ dediler ve gittiler.
Şimdi, birilerinin ortaya çıkıp, “var” demesini bekliyoruz doğal olarak.
Haberin Devamı ›
Biz gidemeyiz
Asıl işimiz bu olmasa, o kadar maddi olanağımız olsa, hatta holding olsak, biz de çeker giderdik çoktan. Ne işimiz olurdu ‘renklerin ve kişilerin hakimiyetinde olan, tehdit ve ahbap çavuş ilişkileriyle yürüyen’ futbol dünyasının içinde, çevresinde ya da yakınında. Ancak bizim işimiz bu, çekip gidemeyiz. Kirliliğe bulaşmadan, idare edeceğiz. Elimizden fazlası da gelmez zaten; uzmanlık alanımız değil ki temizlik!










