Yabancı sorunsalı!

Haberin Devamı ›
Bu durumdan en fazla muzdarip olması beklenen kulüp şüphesiz ki Galatasaray. Fatih Terim'in elinde son iki yılı şampiyon bitirmiş bol alternatifli bir kadro mevcut. Şampiyonlar Ligi'nde yarı finalin kapısından dönen takıma Chedjou ve Erman katıldı. Bana sorarsanız bu takıma iyi bir sol bek Devler Ligi için elzem. Türkiye sınırları içerisinde böyle bir sol bek bulmak pek mümkün değil. Mümkün olsa Milli Takım'ın sol bekinde son 5 yılda Hakan Balta ve Hasan Ali'yi görmezdik. Galatasaray haliyle yabancıya yönelecek ama elindeki sözleşmeli yabancı sayısı Melo'yla birlikte 11 oldu bile. Elmander ve Riera'yı göndermediği sürece parmağını kımıldatamaz.
Öz yerli oyuncu mu kaldı?
TFF'nin yabancı sınırlaması dünya futbolundaki bir sorunu da yeniden gündeme getirdi. Futbolcu kime göre ve neye göre yabancı. Artık tamamı öz yerli oyunculardan kurulu kaç ülke milli takımı var ki? İspanyollar Arjantinlileri, Portekizliler Brezilyalıları kendi oyuncuları gibi görüyorken, Alman Milli Takımı'nın tüm yaş kategorilerinde Türk ve Polonyalı hemegonyası varken, İtalya'nın yıldızı Balotelli'yken, U20'nin şampiyonu Fransa'nın kadrosunda üç beş tane Fransız bulunurken kimi yabancı göreceğiz biz.
Geçtiğimiz günlerde Barcelona'dan Pep'in takımı Bayern Münih'e 20 milyon Euro'ya transfer olan Thiago Alcantara daha iki hafta önce finalde attığı üç golle İspanya Ümit Milli Takımı'nı Avrupa şampiyonu yaptı. Kim bu Thiago biliyor musunuz?1994 Dünya Kupası'nda Brezilya Milli Takımı'nda attığı gollerden sonra bebek sevinci yapan Bebeto'yu hatırlar mısınız? İşte onun yanında hep sevince ortak olan bir Mazinho vardı. İşte o Mazinho'nun oğlu. İtalya doğumlu İspanya pasaportlu bir Brezilyalı.
O yüzden yabancı sınırlaması artık bu yüzyılın tartışması olmaktan çıkalı çok oluyor.
Keşke kulüpler geçen yaz bu konuları gündeme getirse, tartışılsa ve orta yol bulunsaydı. Şimdi TFF'nin yabancı kararını değiştermesi bu sezon için mümkün görünmüyor. O yüzden 6+0+4 kalıbına herkesin kendini uyduracak.
Galatasaray'ın üç yeni transferi
Galatasaray yeni sezon hazırlıklarının ilk bölümünü İngiltere'de yaptı. Şampiyon kadroya sadece iki takviye olduğu için yeni transferlerin derinlemesine analizini yapıp tefrikalar yazmak çok mümkün değil. Ama eski kadronun içinden yeni transferleri anlatmak daha sağlıklı olacak. Transferiyle Başkan Aysal ile Fatih Terim'in arasını açan Sneijder'ın gerçek yüzünü gösterdiği bir kamp dönemi oldu şüphesiz. İngiltere uçağına binerken fazla kilolarıyla dikkat çeken Hollandalı, idmanlarda ve iki hazırlık maçındaki formuyla parmak ısırttı. Resmen 'Uçan Hollandalı' ollmuş. Mourinho'yla İnter'deki günlerine dönmüş gibi. Galasataray'ın en büyük transferi oldu. Kampta Gökhan Zan ve Ceyhun Gülselam da kabuğunu kıranlardan. Zan, Terim sonrası gözden düşmüştü. Takımdan gönderilmesi de an meselesiydi. Fizik kalitesiyle futbol meziyetlerini birleştirmeyi nihayet başardı. Tıpkı geçen sezon Kayseri'ye kiralık giden Ceyhun gibi. Terim, yerli Sergio Bousquets'i stoperde denedi verim aldı, ön liberoya koydu yüzünü güldürdü. Tam Terim'in istediği kıvama geldi. Bu üç yeni! transfer Galatasaray'a hayırlı olsun.
Tolga Zengin, ‘Hasan Şaş sendromu’ yaşamasın
2002 Dünya Kupası'nın yıldızıydı Hasan Şaş. Brezilya'ya attığı golün ardından tüm dünyanın dikkatini çekmeyi başarmıştı. Liverpool Galatasaray'ın kapısında yattı Şaş'ı almak için ama ne Galatasaray onu gönderdi ne de o gitmek için istekli davrandı. Sonrasında bir türlü mutlu olamadı. Aynı sorunu Servet Çetin yaşadı bir kaç yıl sonra. Marsilya, dönemin yıldız stoperini almak için çok çaba sarfetti ama Adnan Polat'tan vizeyi bir türlü alamadı. Sonuç ortada. Trabzonspor Başkanı Sadri Şener 10 milyon dolara İbrahim Yattara'yı satmayarak büyük zarar etmişti. Şimdi aynı senaryonun yeni bir kahramanı var. Trabzonsporlu Tolga Zengin. Belli ki gönlü İstanbul'dan yana ama Beşiktaşla Trabzon bir türlü anlaşamıyor, olan Tolga'ya oluyor. Gitmek isteyeni göndermek gerek. Örnekler ortadayken diretmenin anlamı yok.