Uçuran Hollandalı

Şükrü Saracoğlu'ndaki 90 dakika, barındırdığı hikayelerle bir maçtan çok öte şeyler ifade ediyordu. Galatasaray ve Beşiktaş'ın puan kaybettiği haftada gelen bu galibiyet boyu kısalan ligde Ersun Yanal ve öğrencileri için büyük bir avantaj.
Dilerseniz maçın içindeki hikayelerle başlayalım...
Uçuran Hollandalı
Ligde 'görev adamı' tanımı yaparken cümlenin içinde mutlaka Kuyt'ı anmanız gerekir. Hollandalı forvet, Fenerbahçe'nin bu sezon oynadığı tüm lig maçlarında seromonideki yerini almasının yanında verimliliğiyle de dikkat çekiyor. Kuyt şu anda ligin açık ara en çok gol girişiminde bulunan oyuncusu. Erciyes maçına çıkarken, Fenerbahçe adına tam 203 kez hücum bölgesinde gol girişiminin içinde yer alan 'Uçan Hollandalı'nın bu alanda, ne kendi takımından ne de ligdeki diğer ekiplerden yanına yaklaşabilen kimse yok. Maç içinde saklanmıyor, mutlaka topun çekim alanında kalıyor, inisiyatif alıyor, skor da üretiyor (9 gol). Bir antrenör forvet oyuncusundan daha ne ister ki?
Dün gece Kuyt'ın attığı nefis gol, sadece skordaki eşitliği değil maça dengeli başlayan Erciyes'in balansını da bozdu.
Yanal'ın avantajları
Son 5 haftada 13 puan toplayan Erciyes'in formülü; 2. bölgede baskıyla kazandığın topu ön açıklar Yasin ve Murat Yıldırım üzerinden Edinho'nun güvenli kollarına bırak. Karaman'ın öğrencileri son 5 haftada kazanılan bu oyun pratiğini başlangıç senaryosunda ezberden icra ederek 3 net tehlike yarattı.
Ersun Yanal'ın Fenerbahçe'sinde ise orta sahaların farklı bir görevi var. Yani Yanal'ın planı net: Orta alanda oyalanma, 3. bölgede oyna. Fakat orta sahayı hızlı geçmek bir yana 2. bölgeyi tamamen Erciyes'e bırakmak ilk 10 dakikada Ersun Yanal ve öğrencilerine 3 net pozisyon olarak fatura edildi.
Fenerbahçe bir pas takımı ama farklı yapıda bir pas takımı. Orta alanı hızlı geçip, ağırlıklı olarak hücum bölgesinde pas yapan ve oyuna rakip 18 civarında hükmeden bir takım. O yüzden sakat ya da cezalı oyunculara rağmen Fenerbahçe'nin orta sahada kriz yaşadığına şahit olmuyoruz. Oyun içinde de hamle üstünlüğü hep Yanal'ın elinde. Dün gece Alper'in hücumdaki dağınıklığına Meireles'le üretilen çözüm gibi.
Kaçırdıkça ağladı, ağladıkça kaçırdı
Dün gecenin en ilginç olayı şüphesiz, Sow'un kaçırdığı net pozisyonlardan sonra hırsından döktüğü gözyaşlarıydı. Kısacası kaçırdıkça ağladı, ağladıkça kaçırdı.
Çok değil bir kaç hafta önce Kasımpaşa maçında terör estiren Emre resmen sinirlerini aldırmış. Modifiye Emre hem kendine, hem de takımına çok daha pozitif katkı sağlıyor.
Emenike'ye gelince... Ligin ilk 7 haftasını sıfır gol sıfır asistle geçtiğinde Fenerbahçe'deki varlığı tartışmaya açılmıştı. 8. haftada Kayseri Erciyes'e karşı 77'de oyuna girip 90'da golü yaptığında yeniden doğmuştu. Dün gece de Erciyes penaltıdan golü bulduğunda sessizliğe gömülen Kadıköy'ü bir dakika sonra ayağa kaldırmayı başardı. Nijeryalı, gücü ve hızıyla fark yaratan bir forvet. Açık alan bulunca tutabilene aşk olsun. Trabzon'a attığı goldeki net santrfor vuruşu sezonun en şık vuruşlarından biriydi. Dün gece attığı golde şansı yanındaydı. Ama unutmamak gerekir ki, şans da çalışanın yanındadır. Emenike o şansı Caner topla buluştuğunda stoperlerin arasına yaptığı koşuyla yarattı.
Karaman'ın oyunu
Haberin Devamı ›
Kadıköy'de sahaya çıkan Kayseri Erciyesspor devre arasında resmen evrim geçirdi. Fuat Çapa'nın yerine göreve gelen Hikmet Karaman, ilk 11'in yüzde 50'sini değiştirdi. Hikmet hoca, Kayserispor'dan kaleci Gökhan'ı aldı, Jorgacevic'i tribüne gönderdi. Çaykur Rize'den sağ açık Cenk Ahmet'i alıp sağ beke koydu. Bursa'dan eski öğrencisi Murat Yıldırım'ı çağırdı, o da kariyerini riske ederek geldi sağ açığa monte oldu. Braga'dan golcü Edinho'yu getirdi, stopere de CV'sinde Dinamo Kiev ve Lyon yazan Diakate'yi yerleştirdi. Kısacası Karaman, Azofeifa ve Vleminxx'in üzerine kurulan Erciyes'i bu iki oyuncunun tekelinden kurtarıp dönüştürerek hayli cesur bir hamle yaptı. Değişimin karşılığı son 5 maçta 13 puan olarak tabelaya yansıdı.
Haberin Devamı ›
Hikmet hoca son dönemde gerek Manisa gerekse de Gaziantep'te çok dikkat çekici performanslar gösterdi. 2011-12 sezonunun ikinci yarısında gittiği Gaziantep'te 8'de 7 kazanarak küme düşmesine kesin gözüyle bakılan takımı Play-Off grubuna sokmaya çok yaklaşmıştı.