Tercih hatası
Haberin Devamı ›
İnsan hayatta tercihlerinin bedelini öder. Beşiktaş’ın Gençlerbirliği maçında bıraktığı 2 puan bir çok tercihi sorgulamayı gerektirir.
Şenol Güneş’in sahip olduğu kadro bu sezon daha geniş ve herkese bir şekilde sıra geliyor. Bu, aslında bir antrenörün elini güçlendirecek çok önemli bir detay. Geçen sezonun aynı haftasında Şenol hoca 16 oyuncu kullanmışken bugün 22’ye kadar geliştirmiş durumda oyuncu yelpazesini. Ve fakat rotasyon konusundaki tercihi dün gece Ankara’da bırakılan 2 puanın sebebi. Atiba bu takımın temel direği. Gökhan İnler yokken Atiba’nın da Ankara’ya getirilmemesi daha maçın başında Necip’in sakatlanmasıyla senaryoyu değiştirdi. Bu bence ilk tercih hatasıydı.
Necip-Rhodolfo değişimiyle Tosiç sola Adriano ortaya geçti. Beşiktaş merkezde Landel-Selçuk ve İrfancan üçlüsüne bariz şekilde kaybetti. Tosiç iyi bir stoper ama kötü bir sol bek. Sola geçtikten sonra uzun mesafede oynamak unuttuğu bir sahne. Zaten kartı da sol bekten gördü ve cezalı duruma düştü. Bu geçiş ilk yarıyı çöpe atan ikinci tercih hatasıydı.
Marcelo oyunu düzeltti
İkinci yarıda Marcelo’nun ön liberoya geçişi Beşiktaş adına maçta yapılmış en doğru hamleydi. Marcelo merkezi alınca Talisca 4-3-3’te ortanın sağına geldi. Aslında bu tercih Talisca’yı Selçuk Şahin’in markajından kurtararak Aboubakar’ı ön üçlünün sağında daha etkili hale getirdi.
Beşiktaş tüm bunları yapabilen, baskıyı, coşkuyu, tempoyu istediği gibi ayarlayan bir takım. Fakat merak edilen soru şu; Neden Şenol hoca maçların ilk yarılarını çöpe atıyor. Tamam bu takım fizik olarak ligin en iyisi, kadro derinliği son derece yeterli, oyun yelpazesi çok geniş. İşin şaşkınlık veren tarafı Beşiktaş o sihirli oyununu sadece maçın son bölümlerinde oynamayı tercih ediyor.
Cenk orada vuracak!
Quaresma, iştahıyla Portekiz Milli Takımı’ndaki Ronaldo efekti yaratıyor. Gençlerbirliği maçında skora ve oyuna isyan eden ilk oyuncuydu. Golde topu Talisca’nın kafasına nişanladı resmen. Beşiktaş puan kaybetse de gecenin kazananlarından biri kesinlikle Q7’ydi.
Gelelim kaybedenlerine. Fabri, Tolga’dan iyi kaleci değil. Kalecilik özellikleri Tolga’nın gerisinde, futbolculuk özellikleri ise önünde. Ya da düne kadar öyleydi. Top da rakip de Rhodolfo’nun müdahale alanındayken ceza sahasının dışına kadar çıkıp kendi oyuncusunu bozmak kalecilik hatası değil kalecilik faciasıdır. Eminim ki Şenol hocanın elinde seçme şansı olsa iki kalecisini birden değiştirirdi.
Maçın kırılma anı ise Cenk’in kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda Q7’ye pası tercih etmesiydi. Santrfor artık orada vuracak. O da tercihinin bedelini ödedi, tıpkı diğerleri gibi...