MENÜ

Kusursuza yakın

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Londra’daki Tottenham performansından sonra Belgrad’taki Partizan galibiyeti Bilic ve öğrencileri adına önemli bir referans doğrusu. Beşiktaş dinamik bir tempo takımı. Bilic’in oyun mottosu ‘hareket’ üzerine kurulu olduğundan Tolga dahil sahadaki her Beşiktaşlı topu arkadaşının hareket yönüne oynamak zorunda. O yüzden Bilic ve öğrencileri bu sezon oynadıkları maçlarda (Bursa hariç) rakiplerinden daha fazla topa sahip oluyor, pozisyon üretiyor ve daha çok mesafe kat ediyorlar. Partizan’a karşı da düzenin dışına çıkmadı Beşiktaş. Bilic, stoperde Pedro’yu Ersan’a tercih ederek geriden çıkışlarda Partizan kontracılarınına yakalanmak istemedi. Beşiktaş hali hazırda kanat oyununu en iyi oynayan Türk takımı. Bu sezon Siyah-Beyazlı takımı Arsenal iki maçta 3, Mersin İdman Yurdu da ağır zeminde 80. dakikadan sonra sadece 1 kez kontrada yakalayabildi. O yüzden Partizan’ın tüm kontratak umutları daha maç başlarken tükenmişti. Bilic tıpkı Van Gaal gibi elinden gelse oyuncularının koşu yönlerini bile cetvelle çizecek kadar takımına hakim. Gökhan Töre ve Oğuzhan gibi doğaçlama oyuna yatkın isimler bile şablonun dışına pek çıkmıyor. Sanırım Olcay, Töre, Oğuzhan ve Demba Ba arasındaki iletişim yeni evli çiftlerde bile yoktur. Bu sayede dün gece Veli’nin 25 metreden attığı Marco Reus şutu dahil, Beşiktaş’ın kaydettiği her gol ince işçilikler barındırıyor. Beşiktaş bir macera takımı değil proje takımı. Bilinçli ve her pozisyonu planlayarak oynuyorlar. O yüzden Tottenham’ın gol atamadığı Partizan’ı dağıttılar, ligde de 4. yıldızın peşine düşen Fenerbahçe ve Galatasaray’dan öndeler.

YORUM YAZ