Kartal fırtınası
Haberin Devamı ›
Beşiktaş ile Galatasaray haftalardır akıl almaz bir centilmenlik yarışındaydı! Altın tepsinin içindeki Şampiyonlar Ligi biletini birbirlerine vermek için adeta yarış içindeler. Galatasaray'ın Kayseri'ye sahasında yenilmesi Beşiktaş'ı Akhisar'a karşı ekstra motive edecek en önemli argümandı.
Pep Guardiola, Bayern Münih'in başına geçtiğinde ilk icraatlarından biri yılların sağ beki Philip Lahm'ı ön liberoya çekmek olmuştu. Hamza hoca, Pep'ten etkilenmişmidir bilinmez ama sağ bek Emrah Eren'i orta sahaya sürerek Beşiktaş'ın orta alan enerjisine kendince bir önlem almayı hedefledi. Fakat henüz 2. dakika dolmadan sahanın en tecrübelisi Emrah'ın kaptırdığı topu Veli gol yaptığında Akhisar'ın direnci de kırıldı.
Veli'nin gelişimi
Beşiktaş'ta bu sezonun en iyi çıkış yapan oyuncusu kim sorusunun cevabı açık ara Veli Kavlak olur. Rapid Vien ve Avusturya Milli Takımı'nda zaman zaman kanat oynarken Beşiktaş'ta ön liberoya oturan Veli, bitmek tükenmek bilmez enerjisiyle Biliç'in sahadaki askeri adeta. Kasımpaşa ile oynanan tekrar maçında Almeida'nın attığı golün atağını başlatırken Olcay'a verdiği Xavi pasını bu sezon sıkça görmeye başladık. Rize maçında da benzerini yaparak bizi buna alıştırdı. Fakat Veli dün gece kendini aşacak bir girişimde daha bulundu. En zayıf yönlerinden biri olan isabetli şut opsiyonunu büyük bir özgüvenle kullandı ve çerçeveyi bulduğunda Akhisar'ın kilidini açtı.
Beşiktaş'ta gelişim gösteren oyunculardan biri de Pedro Franco. İlk 17 haftayı oynamadan geçirmesine rağmen oyun pratiğini kazanmak kolay iş değil. Pektemek'in golünü hazırlarken, 50 metre ötedeki Motta'ya attığı pas olağanüstüydü, Nesta, Pique klasındaydı.
Pektemek, yürek demek
Türkiye'de yabancı sınırlamasını ne kadar eleştirsek de dün gece Beşiktaş sahaya 4, Akhisar 2 yabancıyla çıktı. Almeida iyileşmesine rağmen Biliç, geçen hafta Rize'de 2 gol birden atan Mustafa Pektemek'i sahaya sürerek Abdullah Avcı'yı bir kez daha heyecanlandırmıştır sanırım. Zira Abdullah hoca Milli Takım'ın başına geçtiğinde, ona ilk sorum 'Türkiye'de seni heyecanlandıran oyuncu var mı?' olmuştu. Tabii hoca da her zamanki samimiyetiyle çekinmeden 'Pektemek' demişti.
Mustafa, top kullanma becerisi yüksek bir oyuncu. Buna şüphe yok. Ama onu net bir santrfor olarak düşünürsek hata yaparız. Almeida'nın yanında tamamlayıcı forvet olması onun verimini çok daha artıracaktır. Çünkü Beşiktaş'ın oyun formatı gereği Almeida sıklıkla tehlike bölgesinin dışına çıkıyor. Portekizli santrforun indirdiği toplar Pektemek'in ekmeğine yağ sürer. Gökhan Töre'nin uzun süreli sakatlığı düşünüldüğünde kalan 8 haftada Almeida-Pektemek ikilisinin Biliç'e Şampiyonlar Ligi anahtarını getirme olasılığı hayli yüksek.
Mustafa'nın attığı golden ziyade sahaya koyduğu karakter Beşiktaş'ın en büyük kazanımı. Belki de Şampiyonlar Ligi'nin anahtarı bu ruhta saklı. Sonko'yla çarpıstıktan sonra kafası kanlar içinde kalmasına rağmen devreyi bitirdi. İçeride kafasına dikiş atıldığı için sahaya maç başladıktan sonra çıktı. Kan kaybından olsa gerek başı dönünce de doktor müdahalesiyle oyundan alındı. Mustafa, çıkmasını isteyen doktora tepki gösteriyordu resmen. İşte tam da o sahne Pektemek'in ruhunu yansıtıyordu. Yani artık 'Pektemek, gol demek'ten daha değerli olan bir tanım var; 'Pektemek, yürek demek'.
Beşiktaş'ın ön liberosu olmak zor iş
Beşiktaş ligde rakibini en önde karşılayan takım konumunda. Bu da Siyah-Beyazlı takımın rakiplerine az pozisyon vermesine olanak sağlıyor. Çünkü Atiba da Veli de eforlu ve temaslı oynuyor. Topa değmeseler de rakibi bozuyorlar. Atiba'nın Veli'den bir fazla görevi var. O da takımın en zayıf halkası olan sağ bekin kademesini kollamak. Yani anlayacağınız Beşiktaş'ın ön liberosu olmak zor iş. Ersan sakatlanıp çıkınca, Biliç, Jones'u öne atıp Atiba'yı sağ beke Necip'i de stopere kaydırdı. Atiba'nın konsantre olması gereken alan netleştiği için çıkışları daha güvenli oldu. Atiba'ya golü de bu güven getirdi.https://twitter.com/SRKNAKCAN










