Hoca arar da Fenerbahçe sabreder mi?

Haberin Devamı ›
Kadlec ve Yobo’yu tribüne gönderip, defansın 4’te 3’ünü değiştirdi. (Gökhan, Egemen, Caner) Arsenal’i yenmenin yolunun önce orta sahada kazanmaktan geçtiğini ilk maçta tecrübe eden Yanal, Konya maçından sonra yüzüne bakmadığı Cristian’ı üçlü orta sahanın ön ucuna koyarak Ramsey’in sağlıklı top almasını engellemek istedi. Plana göre Selçuk Cazorla’ya basacak, Meireles, Wilshere’i biraz da faulleriyle yıldıracaktı. Ama Ramsey kendini oyunun akışına bırakıp öne atınca Wilshere ile Cazorla orta yayı ve doğal olarak oyunu tuttu. Orta alanda Meireles, Selçuk, Cristian adam değiştirmek zorunda kaldı.
Dengeli oyun
Fenerbahçe, Londra’da bu sezonun en dengeli futbolunu oynadı desek yanılmış olmayız. Sow üçlü forvet hattının solunda, Kuyt sağında başladı. Muhtemelen Ersun hoca bu stratejiyi evinde Eskişehir maçının tekrarını izlerken planladı. Zira Es Es karşısında Gökhan-Kuyt’lı sağ kanat rakibe sadece 6/1 orta şansı tanırken, Caner-Alper’li sol kanat Veysel ile Kamara’ya 13/2 orta imkanı sundu. Yani Caner-Sow’lu Fenerbahçe’nin solu İngilizlerin deyimiyle ‘kurşundan hızlı Walcott’lu Arsenal sağ kanadına resmen ‘gel gel’ yapacaktı. Kuyt, sağ bek Jenkinson’a basarak, Walcott’la bağlantısını kesmeyi denedi. Böylelikle ‘Kurşun çocuk’ her defasında top almak için beke kadar inmek zorunda kalacaktı. Ama futbol komplike bir oyun, bir bölgede yenilince ona bağlı diğer bölgelerde de yeniliyorsunuz. Yani bir anlamda Almanlar kaybedince siz de kaybetmiş sayılıyorsunuz.
Arsenal’in Ramsey’le golü bulması Kuyt’ın sağa, Sow’un sola geçtiği anda geldi. Ramsey, ceza sahasına penetre ettiğinde Kuyt koşuya bir adım geç başlayınca Volkan topu ağlardan çıkardı. Ramsey’in attığı 2. gol de tam bir orta saha golü. Benzerlerini bizim ligde Fernandes, Selçuk, Holmen atıyor.
Nicelik var nitelik yok
Fenerbahçe’nin orta saha rotasyonunda Mehmet Topuz’u da katarsak tam 8 oyuncu var, Holmen’e henüz lisans çıkartılamadı. 8 orta saha oyuncusundan Topal, Emre, Meireles ve Cristian 4’er kez ilk onbirde başladı. Alper 2 kez, Selçuk da sadece 1 defa seromonide yer alabildi. Salih’e henüz sıra gelmedi. İyi tarafından bakarsanız Ersun hocanın elinde nefis bir oyuncu grubu var dersiniz. Ama kağıt üstündeki gibi olmuyor bu işler. Bu kadar merkez orta saha bolluğuna rağmen Fenerbahçe son 5 maçında orta alanda yüzde 46 topa sahip olabildi. Bu hücum bölgesi etkisizliğini de tetikliyor. Beşiktaş Atiba’yı alarak bu sorunu çözdü, Terim de Melo-Selçuk’la iki sezondur rahat uyku uyuyor. Ama Ersun hoca böyle bereketli bir orta sahaya rağmen oyuna hükmeden bir takım yaratamıyor.
Fenerbahçe dün gece kaybetmesine rağmen dirençli futboluyla az da olsa ışık verdi. Ersun hoca belli ki en doğrusunu bulana kadar arayacak. Ama bakalım Fenerbahçe camiası buna ne kadar sabır gösterecek?
Meireles’ten ne bekliyorsunuz?
Fenerbahçe geçen sezon yine bu vakitlerde Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Spartak Moskova’ya elendi. Aziz Yıldırım, 4 yıldır Devler Ligi’nin kapısından dönmenin tepkisini Raul Meireles transferiyle dizginleme yolunu seçti. Liverpool ve Chelsea’nin direk oyuncusu olan Meireles’in CV’sindeki görev tanımıyla Türk futbol kamuoyunun ona biçtiği rol arasında ciddi fark var. Meireles, Liverpool’un orta sahasında Gerrard ile oynuyordu, Chelsea’deki partnerlerinden biriyse Lampard’tı. Portekizli’nin görevi kilit açmak değil, çilingire malzeme getirmekti. Bu yüzden Raul hep ‘en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülü’ne aday gösteriliyordu. Hem Gerrard hem de Lampard, Meireles’in oynadığı takımların esas oğlanlarıydı. Takım önde oynadığı için ceza sahasına daha yakın olan Portekizli, Chelsea’de 6, Liverpool’da 5 gol atmıştı şimdi niye atmıyor, Fenerbahçe’yi kurtarmıyor diyoruz. Oysa ki o standartlarını koruyor. Bunu kabullenelim artık.