Hayal kırıklığı
Haberin Devamı ›
Dick Advocaat açısından çok büyük bir hayal kırıklığıdır Zorya maçı. Geldiği günden beri büyük cesaret gösterileri yapan, net tavır koyan, 10 kişi bitirdiği Başakşehir ve Kayseri maçlarında bile cesur hamleleriyle ince işçilik yapan Advocaat’ın kariyerindeki en kötü performansıydı dün geceki.
“Takımımda aynı tipte 4 orta saha oyuncusu var ama yaratıcı oyuncu yok” dediğinde biz bu durumu önemsediğini ve sorunu sistemle çözeceğini düşünmüştük. Öyle olmadı, sanırım olmayacak da. Milli maç arasında Pereira sezonunun CD’lerini detaylı bir şekilde izlediğini söylemişti, görünen o ki izlememiş. Şayet izlemiş olsa Mehmet Topal ile De Souza’yı aynı anda sahaya sürmezdi. Sürse bile golü yedikten sonra Robin Van Persie’yi oyuna alırken Stoch’u değil iki 6 numaradan birini (Kötü oynayan Souza’yı) kenara alırdı.
Advocaat, Ukrayna’da büyük bir hayal kırıklığına imza attı. Zorya’ya karşı bildiğimiz önlem takımı sürdü sahaya. Josef ile Topal’ın önüne Salih’i sürerek aslında arenada aslanların önüne yem yaptı. Fenerbahçe’yi yavaş ve yana oynar günlerine döndürdü.
Simon Kjaer bu takımın bel kemiği. Sadece stoperi değil lideri de aynı zamanda. Bıraktığı yerden devam ediyor. Oyun sıkıştığında uzun toplarla bölge geçişlerini sağlıyor. Fenerbahçe’nin Kjaer kadar isteyen oyunculara ihtiyacı var.
Gruptan çıkmanın formülü basit aslında. Zorya’yı deplasmanda yen, Feyenoord’a yenilme en kötü 2. ol ve çık. Ama bu denklem daha ilk maçtan sekteye uğradı.