Emenike sendromu
Haberin Devamı ›
Gençlerbirliği, Mesut Bakkal göreve geldikten sonra oyun genetiğini değiştirdi; dar alan takımına dönüştü. Kısa mesafede doğru pas oyunuyla alan bırakmıyorlar. Fenerbahçe’nin oyun karakteri de ağırlıklı olarak dar alan stratejilerine dayalı. Emenike açıkta oynadığında biraz oyuna hız katabiliyor. Nijeryalı dün maça sol açıkta başladı, Hakan Arslantaş’ın arkasına üç tane yalancı koşu yaptı. Ama sıfır pozisyon, sadece kuru gürültü. Adamın derdi büyük, sorun salt formsuzluk değil, bariz şekilde tükenmişlik sendromu.
Emre oynamazsa!
Gençlerbirliği’nin Doğa-Petroviç’li orta saha tandemine karşı Fenerbahçe orta üçlüsünün yumuşak kalması maçın anahtarıydı. Emre’nin ısırmayan oyunu Bakkal’ın öğrencilerini cesaretlendiren en önemli unsurdu. Yay civarına çok rahat geldiler hem de defalarca. Petroviç’in 37’deki müthiş şutuna şapka çıkartmakla birlikte, golün müsebbibinin helva kıvamındaki Fenerbahçe orta sahası olduğunu söylemek gerek.
Bu sezon Fenerbahçe’nin iki büyük sorunu var. 1- Forvet formsuzluğu, 2- Cephe savunması. Petroviç’in attığı mükemmel şut bu sezon Fenerbahçe ağlarına giden 6. ceza sahası dışı golü. Emre özellikle deplasmanlarda yanında Meireles varken daha az enerjiye ihtiyaç duyuyor, Diego ile oynadığında Topal’ın yanında sehven duvar oluyor. Hal böyleyken Fenerbahçe’nin orta saha tandemi takımın oyun tecrübesiyle çelişiyor.
Bu arada İsmail hoca, Egemen sakatken oynatacağım diye zorluyorsa Bekir’i kaybetmeyi göze almış demektir. Zira bu Bekir’e ‘Egemen’in ölüsü bile senden iyi’ demektir.
Mart ayı ustaların ayıdır. Şampiyonun rengi genelde bahara girerken belirginleşir. Martta Hamzaoğlu 5, Kartal 5, Biliç ise 2 puan yitirdi. Dünkü maç özelinde şunu söyleyebilirim: Fenerbahçe’nin düşük temposu Beşiktaş’ın iştahını kabartacak cinsten.