Bakkal süpermarkete yenik mi düşecek?
Haberin Devamı ›
Film maddi sıkıntılarla boğuşan bir beyzbol takımının başına geçen Genel Menacer Billy Beane’nin sıfırdan bir takım yaratıp ülke gündemine oturmasını konu alıyor. Aslına bakılırsa Aybaba’nın başlangıç senaryosu ‘Kazanma Sanatı’ndan kesitler içeriyordu. Takımın yıldızları bir bir gönderildi, takımda kalmak isteyenler feda yaptı. Sezonun ilk bölümünde Aybaba ve öğrencilerinin gözalıcı futbolu, fiyakalı sonuçlarla birleşince, ‘Moneyball’ senaryosunun gerçekleşme ihtimali de en azından futbolseverlerin zihninde belirmeye başlamıştı.
Sanki Beşiktaş, mahallenin süpermarkete direnen küçük bakkalı gibiydi. Herkes bakkalın, süpermarkete karşı duruşunu ayakta alkışlıyor ve direnişine içten içe destek veriyordu. Ta ki, bakkal da süpermarkete dönüşünceye kadar.
G.Saray ve F.Bahçe raflarını pahalı ithal ürünlerle doldurunca Beşiktaş da, ‘İzleyici istiyor’ diyerek bu direniş senaryosunda küçük tadilatlar yapma yoluna girdi. Oysa ki izleyici büyük bir saygı besleyerek izliyordu bu direniş filmini. Keşke senaryo hiç değişmese diyen Beşiktaşlılar’la dolu etraf. Haksız da sayılmazlar. Böylesine bir feda sezonunda bu kadar saygı ve sempati kazanılmışken, F.Bahçe’nin eskisi yaşlı! Niang’a, Lucescu’nun pişmesini istediği Dentinho’ya, İBB’de ilk onbire giremeyen Gökhan Süzen’e milyonlar saçıp, dükkana yeni raf yaptırarak Süpermarkete öykünmenin Beşiktaş’a ne faydası olabilir ki? Sezonun bitmesine 14 hafta kaldı, Niang ne zaman form tutacakta, kaç maç oynayacak. İlk iki maçta hiç ışık vermeyen ve idmanda sakatlanan Dentinho ne zaman dönecek? Yazık oldu o kadar yatırıma.rekabet ortamında ‘Süpermarketle yarışacağım!’ diye açılmanın faturası elbette bakkalın önüne konacak. Hele de Aybaba’nın antrenörlük zaafları ilk üç haftada bu kadar göze batıyorken...
Gökhan’ın boyut değişimi
Büyüklere gelmek boyut değiştirmek midir? Cevabı çok net: Evet... Devre arasında İBB’den aynı şehrin diğer takımına transfer olan Gökhan Süzen’in medyanın ilgisi karşısındaki şaşkınlığı, zamanında Beşiktaş’ı çalıştıran Ertuğrul Sağlam’ın, “Üç büyüklerden birinde oynayan başka boyuta geçiyor.” sözlerini hatırlattı bana.Kendi mahallesinin bıçkın delikanlısıyken, sosyete semtine taşınan gencin yaşadığı şaşkınlığa eşdeğer şu anda Gökhan’ın yaşadıkları.
Ayağının tozuyla Fernandes’e yumruğu yapıştırması yeni muhitteki arkadaşlara bir gözdağıydı belki de. Bir tutunma hikayesinin başlangıcı onunki. Gökhan, G.Saray alt yapısının ürünü. Üç farklı pozisyonu oynayabiliyor. Henüz Abdullah Avcı’nın Milli Takım havuzuna giremedi ama galiba artık Ay-Yıldızlı formaya daha yakın. Ne diyelim... Allah yolunu açık etsin. Eski mahalle yaşantısını unutmaması kafi...