Hakem fevkaladeydi!
Haberin Devamı ›
Tribündeki müthiş ambians maçın seyir zevkini yükseltmeye değer tarafıydı. Karşılaşmanın başında Rapid’li taraftarlar ve oyuncular belli ki en fazla Quaresma’ya konsantre olmuşlardı. Çünkü Quaresma oyunda kaldığı zamana kadar farklı, oyundan çıktıktan sonra ise daha farklı bir Rapid vardı sahada. Quaresma’nın sakatlanması elbette Beşiktaş için de izleyiciler için de şanssızlık. Ancak Holosko’nun oyuna girdikten sonra geriye daha fazla yardımcı olması saha üstünlüğünü Beşiktaş’a geçirdi. İlk yarının son 20-25 dakikası topa sahip olmak her zaman mümkün olmayabilir. Sadece top çevirip, sağa sola pas yerine, skor üstünlüğüne gidecek oyun çıkarmak gerekirdi. Beşiktaş’ta özellikle Toraman, Üzülmez ve Tabata’nın sinirli hareketleri gereksizdi. Bunun sonucunda da Toraman anlamsız ancak doğru bir sarı kart gördü. İkinci yarı gollerle başladı. Kademe hatasından kalesinde golü gören Beşiktaş, rakip kalecinin büyük hatasından yararlanıp golü atan Holosko, 58’inci dakikada bencillik yapmayıp, bomboş iki Beşiktaşlı oyuncuya pas verse ikinci gol 1 dakika sonra başa baş pozisyonda topa iyi vursa, belki de 63’üncü dakikadaki Bobo’nun golüne kadar tüm Beşiktaşlılar rahat bir nefes almış olacaktı. Beşiktaş’ın, uzun zamandır yaşadığı yıldız oyuncu boşluğunu Guti ile doldurduğunu da söylemek gerekiyor. Maçın Belaruslu hakemi Aleksei Kulbakov için tek bir şey söylemek lazım. Son yıllarda gördüğüm en iyi hakem. Oyunu kontrol, cesaret, disiplin ve avantaj uygulamaları fevkaladeydi. Beşiktaş’ın ilk golünde kritik bir pozisyonda kalecinin elindeki topu kaçırmasına cesaretle devam demesi, yine Bobo’nun kritik ofsayt kokan ikinci golünde oyunu devam ettirmesi öyle her hakemin kolay kolay verebileceği kararlar değildi.










