Arama

Popüler aramalar

Yükseliş dönemi

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Tabii ki bu başarı da tesadüf değil; Galatasaray’ın tüm başarılarında olduğu gibi. Umarım herkes tesadüflerin ne kadar zor olduğunu, hiçbir başarının tesadüflere bağlı olmadığını, alın terinin önemini anlamıştır. Bu şampiyonluk kupası da alın terinin karşılığı olarak 19. kez Galatasaray Müzesi’ndeki yerini almıştır. Başkanından taraftarına, teknik heyetinden malzemecisine kadar herkes 19. şampiyonluk için ter dökmüştür. Sezon başı kurulan rüya takıma devre arasında 2 dev; Drogba ve Sneijder dahil edilmiş, gelecek sezonların da çatısı kurulmuştur. Ne yaptığını bilmeyen federasyon, kişilik savaşlarını Galatasaray’a karşı vermeye çalışan hakemlere rağmen bu şampiyonluk geldi. Artık Fatih Terim ve öğrencilerinin düşünecekleri tek şey gelecek sezon da Türkiye ve Avrupa’da bu sezon elde ettiklerinin üzerine çıkmaktır. Arada ezeli rakipleri Fenerbahçe’yi de sahasında mağlup edebilirse kaymaklı ekmek kadayıfı olur. Dünkü maça gelmeye hiç gerek yok. Sarı-Kırmızılılar’ın tek hedefi galibiyetti. Kolayca da aldı. Taraftarın telefonlarıyla zaten ışıl ışıl olan Yeni Ali Sami Yen’i daha da aydınlatması geçen sezon karanlıkta ulaşılan şampiyonluğa göndermeydi. Neticede saha içinde kazanılan bu şampiyonluk Galatasaray’ın tekrar yükseliş dönemine girdiğinin müjdecisi oldu. Bu taraftara da her şey layık. İyi günde kötü günde sonuna kadar “Sadece Galatasaray” demekten başka bir şey yapmadılar. Örnek alınmaları gerek. Son cümle ise... Şampiyon (yine) Galatasaray.