Neden Galatasaray!

Haberin Devamı ›
İki takımı karşılaştırırsak her mevkiide oyuncu kalitesi olarak Galatasaray daha ağır başıyor. Bu tartışılmaz bir gerçek. Her ne kadar sahanın ağır olması Galatasaray'ın oyununu bozacak gibi görünse de aslen Beşiktaş'ın hızlı adamlarını kilitledi. Bu teknolojiyle 15 günde bir maç yapılan zemini halı gibi koruyamamak beceriksizlikten bile öte bir durum.
Tüm bunların yanında Beşiktaşlılar'ı en fazla etkileyen şey ise kandırılmışlık. Henüz bir oyun düzeni kuramadan en organize takım dendi, Süleyman Seba Sezonu'na en yakışan takım dendi ama hırçınlıktaki en yakın takipçisi Sivas ve Mersin İdmanyurdu'nun neredeyse iki katı kırmızı karta sahip; 7'ye 4, Galatasaray'ın ise ligde tek kırmızısı yok, genç kızların sevgilisi gitarist Bilic ise Galatasaray karşısına takımını öyle bir çıkardı ki sezonun büyük ikramiyesi Demba Ba ileride ıssız adamı oynadı. Örnekler çoğaltılabilir, akıllı Beşiktaşlılar bu gereksiz şişirilmenin farkında; "10'uncu haftaya kadar şampiyonluk, sonra hedef ilk 3" diyorlar. Daha az akıllı olanlar ise mağlubiyeti hakemde, rakibin kurnazlığında falan buluyorlar. Taraftar da Galatasaray'a yardım etti. Sabri, Melo ve Burak ile maç boyunca uğraştı. İki golde de üçünün imzası vardı, itici güç oldu kendilerine edilen küfürler. Kenardaki Bilic'in gerginliği, her pozisyonda hakemleri adeta kesmek için kenarda tepinmesi takıma da yansıdı. Bu zaten herkesin ortak teşhisi. Kendisine oynamadan takımına baksa daha yararlı olacak. Melo bile uyardı kendisini bu konuda!
Hamza Hoca tuttu ama!
Geldiği günden bu yana Galatasaray'ı adeta tavan yaptırdı. Mancini ve Prandelli'den sonra hücumu düşünen oyun yapısıyla seyredenleri memnun ettiği gibi puan cetvelindeki yeri de sevenlerini memnun etti. Ancak elinde de iyi bir takım olduğunun farkında olmalı. Tartışmasız en iyi kadro Galatasaray'da. Burak'ın performansının artmasıyla beraber başta Selçuk olmak üzere tüm orta sahanın itibarı arttı. Son dakikada inanılmaz bir deparla 50 metrede iki Beşiktaş bekine 5 metre fark atarak maçı bitirdi. 90+5'te o deparı biz bir tek Sabri atabilir biliyorduk, yanılmışız. Neticede Galatasaray hocasından golcüsüne, taraftarından malzemecisine hedefe kilitlenmiş. Sakatlığı son ana kadar oynamasına mani olan Sneijder'a hem fiziki hem de ruhani tedavi uygulayan sağlık ekibinin de bu galiyette rolü var. Sneijder neticede çıktığı ana kadar takımın en iyisiydi. Selçuk ile beraber bir şairin şiir yazması zerafetinde yönettiler takımı. Sonlara doğru kaybedilen oyun disiplini Galatasaray'ın başını ağrıtabilir, dikkat.
Söz gümüşse sükut altındır
Ara seçimle göreve gelen yönetim takımı topladı gibi görünüyor. Ama bu yönetimin de yumuşak karnı Abdürrahim Albayrak. Her fırsatta konuşma merakı başına hep iş açtı. Tabii ki yararlı işler yapıyordur, tabii ki Florya'yı çekip çeviriyordur ama biraz sussa, biraz az konuşsa daha iyi olacak gibi. Şu anda Cumhurbaşkanı ziyaretinden ve Beşiktaş maçı sonrası defalarca futbolcuların paralarını ödemediklerini deklare etmesi kendisini sempatik yapmıyor. Bu tutumu devam ettiği sürece bir daha yöneticilik yapabilmesi zor görünüyor.
İyiler hep önden gidiyor
1993 yılında Milliyet Gazetesi'nde çalışmaya başladım ve İzmir baskısı için Ünver ile paslaşmaya başladım. Yıllarca sürdü paslaşmalarımız. Sonra Fanatik'te yine kesişti yollarımız, paslaşmamız bu kez daha arkadaşçaydı, mutluluklarımızı, sıkıntılarımızı da paslaştık. Ama Ünver Ergün oyunbozanlık yaptı, aldığı pası geri vermeden çıktı oyundan. Yattığın yerde huzur bul arkadaşım.