Arama

Popüler aramalar

Kuzeyin çocukları

Abone OlGoogle News

“Galatasaray’da işler yolunda mı?” diye sorsam ne dersiniz? En iyimser cevap, “Daha değil ama ışık var” olur. İstikrar var mı? Yok. Bir hafta iyi bir hafta afyon tohumu yutmuş bülbül gibiler. İstanbul Belediye, Antep, Antalya ve Karabük maçlarını da bu takım oynadı. Bazı maçlarda hakem katliamı vardı, kabul. Ama “Galatasaray gerekirse hakemi de yener” öğretildi sarı kırmızılılara yıllarca. Fatih Terim, “Olmayınca olmuyor” diyor Mersin maçından sonra. Yüz küsür milyon euroluk bir takımın hocasının arkasına sığınacağı mazeret bu olmamalı. Kader mi yani Galatasaray’ı galip getiremeyen? İmparatorlar hatalarını kabul ettikleri zaman daha da büyürler. Keşke pohpohlayan kadar eleştirebilen de olsa yakınında.

Haberin Devamı

Kallström ve Toivonen

Transfere dönelim. İlk alınan futbolcuydu Johan Elmander. Bir düşüncenin, planın, yola çıkış noktasının ilk ayağıydı. 30 yaşında, hücuma yönelik orta saha. Üç ayaklı masanın diğer ikisi; Lyon’lu Kim Kallström ve PSV’li Ola Toivonen’di. Kallström 29 yaşında ve çift yönlü orta saha, Toivonen (25) ise tam anlamıyla golcü. Sadece Elmander oldu. Belki çabuk davranılsa bu iki İsveçli de kadroya dahil olabilecekti. Olsaydı ne olacaktı? En azından ne zaman kırmızı kart görürler ya da sakatlanırlar diye bir endişe olmayacaktı. Mersin maçında gol kaçırdı diye eleştirenler gol pozisyonuna sadece Elmander’in girebildiğini, diğerlerinin, “Nasıl gol atarım” yerine, “Nasıl hakemi kandırır, penaltı alırım” kurnazlığıyla yetindiklerini görüyorlardır umarım. Geçen hafta Elmander’e, Kayserili futbolcu faul yapıyor. Eboue gelip faul yapan Kayserili’yi tartaklayacakken soğukkanlı İsveçli araya girip olası bir kavgayı engelliyor. Ağlamayan, sahtekarca kendini yere atmayan, çaktırmadan topu elle düzeltmeyen. Hakem düşerken gördüğü zaman, “X futbolcu düştüyse mutlaka faul vardır” dedirten futbolcular lazım.

Haberin Devamı

Dördüncü ayak Ujfalusi

Sportif koordinatör Bülent Tulun’un Galatasaray’ı kurmayı planladığı günlerde hayali buydu. Sonra güneyden esen bir rüzgar onu Florya’dan Aslantepe’ye savurdu. Masa da iki ayağından yoksun kaldı. Aslında masa dört ayaklıydı ve arka taraftaki de Ujfalusi ile tamamlanmıştı o devirde ama planın tamamına veto geldi. Yerlerine alınanlar da boş değil ama bir plan yarım kalmışsa bence başarısızdır. İstanbul güzel bir şehir, gelen bozuluyor. Disiplini ön planda tutan kuzeyin çocukları son yılların en muhteşem fikriydi. Umarım önümüzdeki sezonların hesapları yapılırken bu planı tamamlamak da akıllara gelir.