Arama

Popüler aramalar

Herkes Galatasaray'a karşı

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Takım çok mu iyi oynuyor; kesinlikle hayır. Çok iyi oynayan bir takım var mı Türkiye'de; kesinlikle hayır. Elazığspor - Galatasaray maçı Galatasaray'ın baskısıyla başladı. Henüz ilk dakikalarda Hajroviç, Elazığspor kalecisi İvesa tarafından resmen ceza sahası içinde biçildi. Normal karar penaltı ve kırmızı kart. 3'üncü dakikada rakip eksik kalacak ve muhtemelen Galatasaray da 1-0 öne geçecek. Ama hakem Barış Şimşek bu duruma izin vermedi. Nasıl bir görmezden gelmedir anlayabilmek mümkün değil. Herhalde Galatasaray lehine karar veren hakemler hafta arasında bağlı oldukları kurul tarafından fırça yiyorlar. Başka türlü bu penaltı ve kırmızı kartın verilmeme durumuna bir izah yok. Bu kararda iyi niyet aramak da hayalcilik olur.

Drogba'ya yakışmıyor

Karşılaşma futbol adına son derece heyecanlı. İki takım da gol atmak için çalışıyor ve zevkli bir maç izliyoruz. İlk devre Galatasaray daha net pozisyonlar yakaladı. Sneijder iki net pozisyonda son vuruşu iyi yapamadı. Onun kalitesindeki bir futbolcuya bu pozisyonları gole çevirememek yakışmadı. Oysa ki maçın genelinde olumlu işler yaptı. Dünya yıldızı 2 futbolcu var takımda. Biri canını dişine takarak Galatasaray'ın başarısı için uğraşıyor. Diğeri ise Dünya Kupası finallerini düşünerek kendisini kızağa çekti. Bu davranış da Drogba'ya yakışmıyor. Taraftarın bu kadar sevgisini kazanmış bir futbolcunun takımını yalnız bırakmaya hakkı yok. Bu davranış tarzıyla gelecek sezon onu ne Mancini ne de Ünal Aysal takımda görmek istemez. Bu arada takımda bir de Melo var; taraftar ona da aşık. Bazen gereksiz hareketler yapıyor ama yüreğini sahaya yansıtan bir isim. Taraftarın sevgisinin nedeni boşa değil. Yekta da yavaş yavaş takımın değişmezi oluyor. Ona da kocaman bir bravo. Selçuk ve Burak da geçtiğimiz haftaların durgunluğunu üzerlerinden atmış görünüyorlar. Gerisi bildiğimiz gibi, anca vasat futbol oynayabiliyorlar. Aysal ve Mancini'nin takıma en azından gelecek sezon için ufak bir ayar vermesi gerek.

Elazığspor daha baskılı oynadı

İkinci devreye Elazığspor fırtına gibi girdi. Galatasaray'ı ceza sahasına hapsetti. Muslera'nın da sakatlanarak oyunu terk etmesi Galatasaray adına maçı daha da zora soktu. Sonra Elazığ'da Tanju kırmızı kart gördü ve Galatasaray maçı dengeledi. İlk devrede olduğu gibi gol kaçırmaya devam etti. Elazığspor'un da atakları durmadı. Biz bu maçtan ne anlıyoruz; iyi futbol, kazanma hırsı, iki kalede de tehlikeli ataklar. İşte futbolseverlerin arzuladığı ortam.
Neticede Galatasaray çok zorlandığı bir maçtan 3 puan çıkarttı. Beşiktaş'ın da Sivasspor'a 3-0 mağlup olmasıyla Sarı Kırmızılılar tekrar ikincilik koltuğuna oturarak Şampiyonlar Ligi'ne direkt gitme pozisyonuna geldi. Maçın özeti ise hakemin verdiği anlamsız kararlar, Galatasaray'ın direnci ve Elazığspor'un pes etmeden ligde kalma mücadelesi vermesiydi. Galatasaray ise uzun süre sonra deplasmanda maç kazanarak üzerine üzerine gelen Türkiye Futbol Federasyonu'na da mesaj gönderdi, "Size rağmen Şampiyonlar Ligi'ne direkt gideceğiz".

Pota parlıyor

Galatasaray futbol takımı bu sene en büyük hedefine ulaşamadı ama kızlı erkekli basketbol takımları başarıdan başarıya koşuyor. Erkekler yaşanan tüm aksilikleri, sakatlıklara rağmen Avrupa'da gidebildiği kadar gitti. Kızlar ise gerçekten tarih yazıyor. Avrupa'da şampiyonlar şampiyonu oldu, lig şampiyonluğu için de büyük avantaj ele geçirdi. Fenerbahçe ile oynadığı final serisinde 2-0 önde, kalan 3 maçtan 1'ini kazanırsa şampiyon olacak. Potanın en parlak yıllarını yaşatıyor Sarı Kırmızılılar taraftarlarına.