Gole kadar

Haberin Devamı ›
Ümidimiz, olmayacak zamanlarda Galatasaray’ın ortaya koyduğu futboldu. Ancak dün gece ancak İspanyol temsilcisinin attığı gole kadar Galatasaray’ın bu yönünü görebildik. Bir de ikinci devrenin ilk 5 - 10 dakikasında. Gerisi gerçekten Türk Futbolu adına olmasını istediğimiz seviyede bir mücadele değildi. İki takım arasındaki fark amiyane tabirle, “Elin oğlu hatanı yakaladığı zaman atıyor” kadar basitti. Melo ile, Burak ile kaçanları Avrupalı bir takım maç içinde yakalayınca gole çeviriyor, bu kadar basit. Üçüncü golden sonra oyun disiplininden iyice düşen Sarı Kırmızılılar için bu maçı geride bırakmak en iyisi. Daha bu grupta oynanacak 5 maç daha var ve konsantrasyonu bozmamak en akıllıca düşünce olacaktır.
Şans da yok
Galatasaray dün gece sahaya galibiyet için çıktı. Engin’in oynatılması bir risk, Riera ve Eboue’nin kanatlarda yalnız kalmasının da iki nedeni var. Orta saha onlara yeterli derecede destek veremedi ve karşıdaki takımın defansı da Real Madrid’in oyuncuları. Her pozisyonda bu iki kanat adamımızın önünde set oldular. Sneijder ve Drogba da gününde olmayınca Galatasaray’ın yapabileceği bir şey kalmadı. Tabii ki futbolda şans da çok önemli. Bu faktör de ilk 20 dakikada yakalanan fırsatlarda yüze gülmeyince ağır yenilgi kaçınılmaz oldu.
Konsantrasyon yok
Kimse, “Fatih Terim’in Milli Takım hikayesi Galatasaray’ın futbolunu etkilemiyor” demesin. Belli ki bu takımda bazı dengeler bozulmuş. Başkan, Fatih Terim ve futbolcuların geçen seneki uyumlarından eser yok. O “Takım olmuş” takımdan da eser yok. Umarım 6 gollü mağlubiyet tüm camiaya büyük bir ders olur ve herkes aklını başına alır. Yoksa aklı yerinde tutmak için Sarı Kırmızılı taraftarlar iki ellerini saçlarının arasına sokmaktan kurdeşen dökecekler. Hezimeti unutmak ve Beşiktaş maçına konsantre olmaktan başka yapılacak bir şey yok.