MENÜ

Galatasaray ve dolar

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

- 2 Ocak 2018, 1 dolar 3.76 liraya eşit.
- 12 Temmuz 2018, yani 6 ay 10 gün sonra 1 dolar 4.76 lira.
- Fark kabaca % 25.
Aslında yazının başlığı “Türk Futbolu ve dolar” ya da “Türkiye ve dolar” olsa da çok uygun olurdu. Döviz kuru farkı aslında Galatasaray’ın, futbolumuzun değil ülkemizin problemi. 6 ayda hepimiz %25 fakirleştik. Ekonomi yazarı değiliz ancak dövizin futbolumuz üzerindeki etkilerini de görmeyecek kadar kör değiliz.

3 büyükler göreve!

Türk Futbolu’nun 3 lokomotifi var. Elde ettikleri başarılara bakarsak; sırasıyla Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş. Bu 3 kulübe büyük iş düşüyor. Bugün itibarıyla bir masanın etrafına federasyon başkanını da alarak oturmaları ve futbolumuza yeni bir yol açmalılar.
21 yaşında, kariyerinde hiçbir başarısı olmayan Nijeryalı bir delikanlının dünya devi Galatasaray’a maliyeti yıllık 2 milyon euro’nun üzerinde. Bu gidişatla her 6 ayda bir de üzerine %25 döviz kuru farkı eklenecek lira bazında.
Örneğimiz en ucuzundandı; pahalı ağabeylerinden kurulu 30 kişilik bir kadro var geride. Hocası var, teknik heyeti var, menacerler var! Basketbolu var, voleybolu var, yüzmesi var, sutopu var.
50 tane Riva’n, 80 tane Florya’n olsa bu sistemde batmaya mecbursun. Örneğimiz Türkiye’de en fazla gelire sahip Galatasaray’dı. Diğerleri ne yapsın, Anadolu kulüpleri ne yapsın!

Belediyeler altyapıya!

3 büyük kulübümüzün başkanları vakit geçirmeden olağanüstü toplanmalı ve anlaşarak ellerinde ne kadar dövizle maaş alan sporcusu varsa satılığa çıkarmalı. Satamadıklarınla altyapını birleştirir bu seneyi halledersin. Gelecek sene ise liglerimizdeki tüm takımlar altyapılarıyla mücadele eder.
Belediyelerin kurduğu takımlar kapanır, yerine binde bir maliyetine, “Futbolcu fabrikaları” açılır.
Sizi bilmiyorum ama bu benim hayalim. Rus’a, Arap’a, Çinli’ye satılacağıma kendimin efendisi olmaya devam ederim, UEFA finansal fair play diye ensemde boza pişiremez, Şampiyonlar Ligi gruplarında 3’üncü değil de en kötü 4’üncü olurum. İçeride ise kimin altyapısı güçlüyse o şampiyon olur, diğerleri de arkasına sıralanır.
Çok değil, 5 yıl sonra bugünkü seviyemize, 10 yıl sonra da Dünya Kupası finalisti Hırvatistan seviyesine geliriz. Dünya’ya da futbolcu satmaktan başımız döner, ekonomimizin seyri değişir.

Her türlü destek lazım

Bu hayali gerçekleştirebilmek için öncelikle Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın anlaşmaları, federasyonun yaptırıcılığını kullanması ve diğer kulüplerimizin de ağabeylerine uymaları şart. Büyük bir uyum için tek adam rejiminin desteğine de ihtiyacımız var. Futbol kurtulursa ülkenin de kurtulabileceğine bu topraklar üzerinde yaşayanların inancı oluşacaktır.
İş artık lokal rekabetten çıkmış, bir ölüm-kalım meselesine dönüşmüştür. Kulüplerimizin borçları artık milyarlarla ölçülüyor. Büyüyerek kurtulamayacağımızı acı bir şekilde öğrendik. Sıra özümüze dönerek kurtulmayı denemekte; en azından futbolda.

YORUM YAZ