Arama

Popüler aramalar

El ele zirveye

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Karşılaşmaya her zaman olduğu gibi Galatasaray baskıyla başladı ama ilk 10 dakikada 3 tane net gol pozisyonunu bulan Sivasspor'du. İlk dakikalarda yenilecek bir gol hem az sayıda olmalarına rağmen takımı devamlı destekleyen taraftarı terse döndürebilir hem de ilk defa bir takım gibi oynayan futbolcuların moralini sıfıra indirebilirdi. Bu durumda tabii ki bambaşka şeyler yazıyor olacaktık.
Zihinlerdeki en ideal kadroyla çıkarmıştı takımını sahaya Prandelli. Belli ki Başkan Ünal Aysal'la yenilen yemeklerde İtalyan Hoca'ya birkaç telkin yapılmış. Futbolcular da oynamak için Başkan'ın bırakmasını bekliyorlarmış herhalde. Bazen şerden hayır doğar, Galatasaray yönetiminin yaşadığı karışıklık iyi kullanılmış ve takımın üzerindeki ölü toprağı bu olumsuzlukla süpürülmüş.

Birlik çok önemli
Yarım saatte Sarı Kırmızılılar Chedjou ve Burak'ın golleriyle 2-0 öne geçerek kara bulutları dağıttılar. Burak'ın penaltı golünden sonra bütün takımın el ele kulübeye koşması birçok şeyden daha değerli benim için. Bu arada "Yüklemeden ayaklarında top tutamıyorlar, 6 hafta sonra mükemmel oluruz" diyen Prandelli'nin planları tam olarak gerçekleşiyor galiba. Bazen birilerini eleştirmek için çok mu çabuk davranıyoruz acaba, ne acabası kesinlikle öyle. Biraz daha soğukkanlı olmak ve herkese biraz daha toleranslı davranmak daha akıllıca olacak.
Penaltı penaltıydı soran olursa. Tartışmaya bile gerek yok. Değişik sistem Galatasaray'ı ileri çekmiş ama herşeyin oturması için daha zaman var ve çok çalışmak gerek.

Ecel terleri döktüler
İkinci devre beklenen olmadı. Risk alan Sivasspor gedik vermeyince Galatasaray'ın bütün planları alt üst oldu. Sayısız gol fırsatından yararlanamadılar ama Hakan Balta'nın hücum bölgesinde yaptığı büyük hatayı da Chirisantus affetmedi. Galatasaray özellikle maçın ikinci devresinde çok iyi oynayan Sivasspor karşısında ecel terleri döktü. Konuk ekip diriliği ve çabukluğuyla sergilediği futbolunun karşılığını alamadı. Yakalanan gol pozisyonlarında biraz daha dikkatli olsalar 3 puan onların hanesine yazılacaktı.
Ancak Galatasaray iyi oynadığı, mücadele ettiği, taraftarıyla barıştığı, yeni bir sistem denediği maçtan altın değerinde 3 puanla ayrıldı. Chedjou, Olcan, Muslera, Sneijder ve Dzemaili Galatasaray'ın iyileri arasındaydılar.

Hakemler iyi değil
Hakem bu maçı kaldırabilecek bir yönetim gösteremeyeceğinin sinyallerini ilk dakikalardaki sertliklere göz yumarak verdi. Karşısında iyi niyetli futbolcular olmasa çok sıkıntı yaşayabilirdi. Bir tek kötü niyetli kaleci Ertuğrul vardı ve Olcan'a bir sarı kart aldırarak başını göğe erdirmiştir artık. Neden böyle ucuz işlere tenezzül eder insanlar bilemiyorum. Darbe olmadığını daha sonra televizyondan seyrettiğinde utanıyor mu acaba bu tür işe kalkışanlar. Her şeyi gören 4, 5 ve 6'ncı hakemlerin bu maçta gözlerinde perde vardı herhalde. Bütün maç dayak yiyen Galatasaraylı futbolculara geçmiş olsun diyorum. Hakemlerin Sivassporlu futbolcular karşısındaki aczi belki de ders kitaplarında okutulacak ileride. Bu kadar aciz yönetim göstermemeleri gerek.

Demirören'e dur!
Galatasaray nelerden şikayet ediyor hep? Federasyon'dan, hakemlerden, Beden Terbiyesi'nden, Sermaye Piyasası Kurulu'ndan, hükümetin sporla ilgili birimlerinden. Bugün bunlara bir unsur daha eklendi; Kozmos. Maç saatinde başlayan anormal yağış belli ki bu sezon talihin Galatasaray lehinde olmayacağının habercisi gibiydi. Ancak o yağmura rağmen zeminin halı gibi kalması Galatasaray'ın zemin sorunu olmadığını da müjdeliyordu. Bu saçma sapan, ne işe yaradığı belli olmayan Passolig uygulaması tribünleri bitirdi. Artık çok acil bir hamle yapılmazsa bir daha stadını hiçbir takım dolduramayacak. Beşiktaş'ı iflasın eşiğine getiren ve kendi taraftarları tarafından kapının önüne konan Yıldırım Demirören'i birileri durdurmazsa Türk Futbolu'nu bitirecek, benden uyarması.