Tur uçuşu

UEFA Avrupa Ligi 2. Ön Eleme turunda, evinde ilk maçı kaybeden Beşiktaş, rövanş için sahada. SiyahBeyazlı ekip zora soktuğu turu çekip almak istiyor. Teknik patron Solskjaer’in koltuğu sallantıda. Hem Norveçli hoca hem de bir çok oyuncu için kırılma maçı ortada duruyor. Maçın kazanılması sadece tur geçmek anlamına gelmiyor.

Doğru tercih doğru hamle

Solskjaer müthiş kişilik. Bunu kenara koyalım. Ancak Beşiktaş’ın kimliğine uygun agresif yapıda değil. Sakin, sessiz ve kendi halinde. Saha kenarında hoca var mı, yok mu belirsiz. Hala takımın sistemi yok. Ne oynadığı belli değil. Kadro omurgası kurulamadı. Kamp dönemi pek sağlıklı geçti denilemez. Demir Ege ve Kartal gibi isimleri taraftar önüne attı. İlk maçta kurtarıcı diye sahaya sürdü. Norveçli’nin tercih ettiği 11, yaptığı hamleler yanlış. Rakip; üç pasta kalene iniyor. Ağır Demir Ege bakıyor. Felix çakılı kalıyor. Paulista ve Svensson aradaki oyuncuya kafa golü attırıyor. Sadece bir örnek.

Hocanın problem çözme yeteneği sıfır!

Bak hocam; rakip hızlı. Atletik. Fiziki kapasitesi yüksek. Kanatları etkili. Merkez dinamik. Böyle rakibe önlem alamazsın. Sadece kendi silahı ile vurursun. Aynı tepkiyi verirsen turu kapıp dönersin. Aksi halde bavullarını toplamaya başlarsın.

Eksikler sıkıntı ama

Gedson ayrıldı. Orkun’un hafif de olsa ağrısı var. Rashica kötü başladı. Stoperler vasat. Bekler çaresiz. Merkez orta saha sıkıntılı. Silva’da kilo fazlası var. Bir Abraham kaldı geriye. Dimdik ayakta. O da istediği topları alamayınca geri geliyor. Bunca olumsuzluğa rağmen Beşiktaş büyük takım. Müthiş ruha sahip. Yokluktan çıkmasını bilen yapıda. Kartal bitti demeden, tur gitmez. Ukrayna ekibini elemek için umut var. Umudumuz sonsuz. Umudun olduğu yerde, mucizeler çiçek açar. Beşiktaş’ın, Shaktar’ı elemesi mucize değil. Olsa olsa büyüklüğünün karşılığı...