MENÜ

Maça gitmeyin İbra etmeyin!..

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Beşiktaş tarihi bir gün yaşayacak. Önce Mali kongre yapılacak. Ardından da şampiyonluk yarışındaki en önemli rakiplerden birinin karşısına çıkılacak. Her ne kadar kulvarlar farklı olsa da, önemleri açısından neredeyse aynı düzeydeler.
Önce kongreden başlayalım. Son yıllarda kulübün hiç alışık olmadığı ‘İbra’ terimi çok konuşulur oldu. Bunu biraz açalım. Tüzük ve ilgili kanunlar gereği her yıl yapılması zorunlu olan Mali ve İdari Genel Kurul’da geride kalan bir yılın gerçekleşen mali tabloları yani bilanço kalemleri ayrı ayrı okunup, ardından üyelerin onayına sunulur. Burada yeterli çoğunluğun sağlanması kafidir. Kabul etmeyen üyeler bizzat karara sonradan şerh koyarlar. Bazıları işi daha da ilere götürüp mahkemeye taşır. Mahkeme de başvuruları haklı bulduğu taktirde, o tarihten geriye yönelik olarak 5 yıllık bütçeler incelenip, davaya konu olan mevzu üstünde karar verilir. Bu da kulübü veya yönetimleri bağlayıcı unsur değildir.
Bütün bunları rağmen geçen yıl beş altı kişi bu yakışıksız olaya imza attılar. Halen devam eden mahkeme süreci olduğu için yargıya saygıdan yorum yapmayacağız. Ancak Beşiktaş gibi tarihi bir çınarı birileri istiyor diye bu şekilde malzeme yapanlara buradan diyecek laf bulamıyoruz. Aslında var da...

Kulübün denetleme kurulu var. Ayrıca bütün hesap kitapları dışarıdan bağımsız ve yeminli firma tarafından denetleniyor. Buna rağmen varsa bir açık, soru işareti, yanışlık ki olması da doğal. Çıkıp kongrede kürsüden açıklarsın. Hesabını sorarsın. Yol gösterip takdir alırsın.
Ama ne gerek var. Kongrede konuşma. Doğru bildiklerini paylaşma. Karala yap. Sonra da kulübü mahkemeye ver. Bunu tek anlamı vardır. Burada hırsızlık, üçkağıtçılık, dolandırıcılık var. Bu lekeyi atanlar acaba hangi yüzle aynaya bakıyorlar. Hangi vicdanlarında rahatlar merak ediyorum. En iyisi aranıza örgütlenin. Bugünkü çok önemli maç kimin umrunda. En iyisi topluca ibra etmeyin, maça da gitmeyin olup bitsin!

Maç dedik de.. Holosko ve Ekrem gibi iki kilit oyuncu yok. Kartal buna rağmen kazanmaya yakın. Taktik de basit! Colman ve Selçuk’u oynatmayacaksın. Ki; Yattara, Gökhan ve Umut top alamasın. Özellikle rakibin en zayıf halkası olan savunmasının sol tarafından yükleneceksin.
Çift forvet ile sahada olup, savunmayı da öne kurup cesurca oynayıp rakipten daha fazla koşup mücadele edeceksin. Trabzonspor bir puana razı oynayacaktır. Sen üstüne kontrollü gidip, hataya zorlayacaksın. Seyircin önünde gaza gelip tedbiri elden bırakmayacaksın. Kartal bunu yaparsa, üç puanı alıp, şampiyon olacağım diye rahatlıkla haykırır. Bu kapasite de takımda fazlası ile var.
Öyle değil mi Mustafa hocam!

YORUM YAZ