Kartal'a sistem freni

Beşiktaş, Avusturya kampında Abdullah Avcı yönetiminde yeni sistemi 4-1-4-1 üzerinden çalıştı. Bu sistem, pas odaklı olduğundan şut özelliği bulunan oyuncular ön plana çıkamadı. Bundan dolayı Kartal, hazırlık maçlarında gol bulamadı. Teknik ekip, sistemde bu sorunu giderecek hamleleri yapmalı.

Abdullah Avcı’nın; 4-1-4-1 sisteminde çok pas, az orta var. Önceden Beşiktaş, 4-2-3-1 dizilişinde 2-3 pas yaparak karşı kaleye iniyordu. Bu kez bunun on katı paslaşmaya rağmen rakip cezalanına girilemiyor. Böyle olunca da rakipler kapanıp kademeye giriyor. Şutör oyuncu da olmadığından pozisyon ve doğal olarak gol çıkmıyor. İşte sistemin en büyük handikapı bu. Bunu aşmak da teknik ekibin işi. Aşılır mı derseniz, öyle net cevap da zor. Ligin 5-6 haftası geride kalsın tablo apaçık karşımıza çıkacak. Beşiktaş, kamp dönemini tamamladı. Yeni hoca, yeni sistem, yeni transferler ve yeni yönetim... Bunlara geçmeden çok önemli bir tespiti aktaralım...

Lütfen dikkat!

İlk 11’in çok önemli ismi ile sohbet ediyoruz. Tabii konu futbol, değişen sistem ve rakipler... Öyle bir açıklama geldi ki... O da şu; “Hocaya, sisteme ve lige adapte oluruz. Rakiplere de gerekeni yaparız. Henüz hazır olmayan bir ekibiz. Ama yeter ki geçen sezon gibi olmasın. Kasım’dan beri aylardır ödemelerde sıkıntı yaşandı. Kulübümüzün de durumu ortada. Anlayış tamam. Ama inşallah bu sezon aynı durumu yaşamayız.” Bu belki küçük ayrıntı gibi gelebilir. Ancak önemli. Zira, objektif konular bir şekilde rayına oturtulur. Ancak subjektiflik öyle değil. Yönetim bu çağrıya mutlaka tepki verecektir.

Siyah ve beyaz kadar farklı

Abdullah Avcı, 4-1-4-1 sistemi ile yeni dönemi başlattı. Geçiş süreci sancılı başladı. Gol atılamayan hazırlık maçları ölçü olmasa da, en önemli veri... Bu açıdan baktığımızda mevcut kadronun sisteme uyumlu olduğu tartışılır. Kadro yapısına illa bir sisteme dikta edilmemeli. Avcı, sadece kafasındaki sistem ve kadro yapısına göre değil, rakiplere göre de alternatif aramalı.

Sakatlıklar can sıktı

Atiba’nın müzmin kasık rahatsızlığına bir de Roco’nun aldığı darbe eklendi. Tam da ne güzel kamp böyle bitiyor derken kâbus yaşandı. Ne olduysa, takıma verilen izinden sonra oldu. Bir günlük tatil sonrası önce Dorukhan ve Ljajiç, ardından da, Medel ile Burak’ın şanssız sakatlıkları yaşandı. Atiba dışındaki tüm sakatlıkların maçlarda yaşanması da can sıktı.

Gençlerin karnesi zayıf

Takıma katılan gençleri özel olarak takip ettik. Yetenekli oyuncular. Ancak sadece bu yeterli değil. Hocanın idman bitiş düdüğü ile sahadan çıkıp küçük elektrikli araç ile otele gittiler. Bir kez olsun sahada kalıp çalışmadılar. Kimler mi kaldı; Quaresma, Oğuzhan, Dorukhan, Vida, Mirin, Gökhan, Caner ve Burak... Yani kalması gerekenler 150 metre mesafedeki otele araç ile dönerken, gitmesi gerekenler sahada kalıp özel çalışma yaptılar. Bu yaşta milyonların hayalini süsleyen şans ayaklara gelmiş, belli ki farkında değiller. Olmadı gençler. Bu oyunculardan Alpay’ı, Kayseri istiyor. Beşiktaş 20 maç oynatılma garantisi şart koşuyor, Kayseri 16 diyor. Sadece Alpay değil, alttan gelen herkesin gidip, 20-25 maç oynayıp dönmesi en doğrusu. Aksi taktirde, yok olup gitme tehlikesi yaşarlar.

Transfer yanlışları...

Teknik ekip, kanat ve sağ beke takviye yaptırdı. Stoper ve sol bek arayışlarına şimdi bir de santrfor eklendi. Bizim gözlemlerimiz tercihlerde hatalar olduğu yönünde. Öncelikli olarak merkez orta sahada büyük sıkıntı var. En çok oyuncu yığılması bu bölgede. Ama yapı ve kapasite olarak hepsi birbirine denk durumda. Sosa, Talisca rolünü oynayacak, takımı oynatacak, kilit rolü üstlenecek lider yok.

Avcı, Güneş’i unutturdu

Abdullah Avcı, Güneş’in aksine çok pozitif kişiliğe sahip. İdmanlara maçlara gelen taraftara, medya mensuplarına, personele, kampa gelen yönetime... Aklınıza ne gelirse herkese karşı pozitif davranışlar sergiledi. Bu durum takımın izole edilmesinin önüne geçti. Her ne kadar Udinese maçına gelen Güneş, yöneticilere, “Benden sonra değişen bir şey olmamış” dese de, değişim çok güçlü ve olumlu.

Buyükleme 90 dakika oynatır

Teknik ekip yoğun idman programı ve ağır idman yüklemeleri üstünde durdu. Her oyuncunun durumu tek tek analiz edildi. Futbolcunun hoşlanmadığı topsuz çalışma, ligde geri dönüş sağlayacaktır. Beşiktaş yener, yenilir ayrı. Ancak her maç bitimine kadar aynı tempoda saat gibi işler.

Yeniler kapalı kutu değil

Douglas ve Boyd ligden tanıdığımız oyuncular. Brezilyalı Sivas’ta iyi maçlar çıkardı. Sağ bek oynamasına rağmen hücuma inanılmaz katkı vermişti. Barcelona kariyeri olan bir tecrübe... Kampa geç katıldı. Hazır olmadığı için maçlarda oynatılmalı. Çok sempatik ve takıma anında uyum sağladı. Ankaragücü’nde forma giyen Boyd, kanat bindirmeleri ile öne çıkmıştı. Amerikalı oyuncu farklı yapıda. Çok hızlı. Kolay adam geçiyor. Rakipten top çalıyor. Sürekli oyunda... Ancak çok gereksiz geri pas yapıyor. İdmanların aksine, hazırlık maçlarında, isabetli orta ve kaleye şut atmaması dikkat çekiciydi.

Tek gol atamadı

Beşiktaş, Avusturya kampında kalesinde 6 gol gördü. Üç maçı 2-0 sonuç ile kaybetti. Birini golsüz tamamladı. Biraz geriye gidelim. 100’ncü yılda yaşanan şampiyonlukta 8 karşılaşmadan sadece biri galip bitirilmişti. Yani skor önemli değil. İstanbul’da, Pendik ve Kocaeli maçlarında alınan sonuçlar da ortada. Önemli olan futbol. Burada sıkıntı var. Bunu aşacak potansiyel var. Biraz zaman ve sabır...