Diyarbakır'dan bakınca

Sabahın ilk ışıkları ile birlikte THY'nin tarifeli Diyarbakır seferi ile yola çıkıyoruz. Uçak burnunu doğuya çevirdiğinde önümüzdeki koltuktan çığlık sesleri yükselmeye başladı. Bir kadın. Anne.. Annemiz... Çirkin saldırıda yeğenini kaybetmiş, cenazeye gidiyor... Kendisini sakinleştirmeye çalışanlara aldırmadan susuyor bir anda.. Konuşmaya başlıyor: Yazık değil mi! Nerede insanlık, din, iman kardeşlik.. Kim bu katiller. Dört büyük kitapta en büyük suç sayılan cinayet işliyorlar. Hem de hiç suçu, günahı olmayan insanlara karşı. Yeğenimin tek suçu o an orada bulunmaktı... Yazıklar olsun... Allah kahretsin...
Ağzından zoraki çıkan bu seslerin ardından gözyaşları yeniden sel olup akıveriyor... Sabahın köründeki bu manzara, insanın yüreğini yakıyor. Çaresizlik içinde koltuğun içine kafamızı gömmeye çalışıyoruz. Terör belasından acaba daha kaç can vereceğiz diye düşünerek. Uzaklardaki insanlara hikaye gibi gelse de, ateş düştüğü yeri yakıyor...
Diyarbakır'da Kürt dostlarımız var. Pırıl pırıl insanlar. Kardeşlerimiz. Bizleri karşılamaya gelmişler alana. Hepsi lanet okuyor, kabul edemiyor. Üzüntüden kendi kendini yiyorlar. Hani o çirkin elleri bulsalar parçalayacaklar! "Diyarbakır'da olay olmuyordu. Kente huzur ve güven gelmişti. Ama patlattılar bombayı. Hem de ta yüreğimizde..." Gerisini burada yazamıyoruz.
Şehirde her şey normal. Ne zamanki konaklayacağımız Dedeman Otel'e yaklaşınca hareketlilik göze çarptı. Tam da otelin arka kısmında yaşanan olayın izlerini silmek için herkes seferber olmuş. Halk olayları uzaktan izliyor. İnsanların gözlerinden okunan şu; kimse tasvip etmiyor, lanetliyor.
İşte böyle bir ortamda Beşiktaş maç için geldi Diyarbakır'a. Hem de tam kadro halinde. Kartal, mütevazi kadrosu olan DİSKİ ile karşılaşacak. Maç ne olursa olsun, kazanan yeniden huzur ve güven olacak. Bu ortamı sağlayan başta Vali ve güvenlik güçleri olmak üzere herkese teşekkürler.
İnadı bırak
Ertuğrul Sağlam'ı yaptığı transferler yüzünden eleştirdik. Çünkü Diatta ve Higuain sırf menacerlerin hatırına getirilmiş ve bu şahısların cepleri dolmuştu! Kulübün paraları çöpe atılarak. Sağlam bir inat uğruna hatasını kabul etmek yerine, savumada kaldı hep. Diatta gönderildi. Higuain'i bedavaya bile alan yok. Bu nedenle 'evine dön' denildi. Başkan ve yönetim bundan ders almış olmalı ki, dış tranfserde ipleri ellerine aldılar. Hocaya son anda bilgi verip sadece okeyini almaya işi götürdüler. Uygulamayı tasvip etmesek de, zararın neresinden dönersen kardır. Beşiktaşlı; sıradan adam değil, takıma renk ve güç, tribünlere heyecan getirecek yıldızları görmek istiyor. Ferdinand, Amokachi, Nouma, Carew gibi starları bekliyor. Çünkü çok iyi biliyor ki 'kutsal' dedikleri o forma ligde en kötü ikinci oluyor.