Çantada keklik miyiz?

Ay-Yıldızlı ekip, gözlerden uzak güzel bir ortamda çalıştı. Buraya kadar her şey on numara. Ancak teknik ekip ve takım üstündeki gözlemlerimiz maalesef aynı paralelde değil. Nedeni anlaşılmaz bir gerginlik var.

Az da olsa Arda, Emre, Nuri, Mehmet Ekici ve Tunay gibi lejyonerler bunların dışında kalıyor. Avcı ve ekibi endişeli. Bu sahaya da yansıyor. Sonuçta sadece üç puanlık bir maç ve rakip Hollanda. Asıl sıkıntı veren durum, bu gergin ortamın arkasında daha farklı durumların olması. Umarız yoktur.

Bu takım herkesin diyoruz. Adı üstünde milli takım. Ancak daha öncekilerin aksine tüm kapılar kapatılmış durumda. Hem medya, hem de halka. Bir gün belirlersin idmanı açarsın taraftara. Gurbetçiler bunu bilir gelir, asla da rahatsız etmez. Marstan gelme yöntemlerle 15 dakikalık basına açık bölüm gibi safsatalar ise anlamsız. Ne teknik ekip, ne de ilgili yönetici Selim Koray bu önemli konuda adım atmadılar. Yöneticilik, liderlik böyle pratik çözümlerde belli olur. Olmadı!

Hollanda yeni sayfa açma adına bu maçı bekliyor. Ülke medyasına göre galibiyet çantada keklik. Haber ve yorumlar bu yönde. İşte burada iş, Avcı ve ekibine düşüyor. Top oyunda ne kadar çok bizde kalırsa gidişat değişir. Tersi durumda ise kalemizde hep tehlike yaşarız. Zira toplu oyunda çok tehlikeli olabilen ve bunu skora yansıtmakta etkili isimlere sahip Hollanda var. Maçın sonucunu kim belirleyecek derseniz gayet açık: Bizim orta saha. Evet ne rakibin yıldızları, ne savunma ya da kale. Eğer orta alanı iyi kontrol eder, oyunu istediğimiz gibi yönlendirebilirsek Amsterdam’dan puanla döneriz. Bu alanda görev alması muhtemel olan Selçuk, Emre, Arda, Mehmet Ekici, Hamit, Sercan gibi isimlerin performansı portakal soymanın şifresi olacak.