Beşiktaş'ı cezalandırmak!

Aynı Tigana, “Bir daha Beşiktaş forması giymem” diyen Youla’yı kampa götürüp ödül verdi. Benzer görüşlerdeki Adem’i yanından ayırmadı. “Sezon sonu sözleşmem bitiyor. Avrupa’ya gideceğim” diyen Tümer’e sürekli şans tanıdı. ‘Önce Beşiktaş’ deyip, doğru olanı yaptı. Ancak Ahmed Hassan konusunda bindiği dalı kesti. *** Bugünkü maçın çok rahat geçeceğini düşünüyorum. Çünkü üst üste alınan bir kaç galibiyetten sonra bulutların üstüne çıkan ayaklar, İnegöl’de yere bastı. Rakip, ligin 2. yarısında sürpriz sonuçlar alsa da, Kartal ciddiyeti karşısında şansı yok. Kupada ‘nasıl olsa yeneriz’ mantığı ile bırakılan 3 puan, aslında her takım için geçerli. Bayern Münih, Real Madrid gibi devler de böyle kazalar yapıyor. Bize göre bugün, tribün desteği takımın önüne geçecek. Eğer seyirci, bu bilinçle maça gelip destek verirse skora direkt etki eder. *** Kulüpten dün ilginç bir açıklama geldi. Bir televizyoncu ile Fikret Orman’a ağır suçlamalarda bulunuldu. Burada kafama iki olay takıldı. Birincisi; Başkan Demirören, aynı televizyoncunun programında istifa edeceğini açıklamıştı. O zaman ‘özel’ olarak seçilen yapımcı, aradan geçen süre içinde ne değişti de şimdi sadece ‘reyting avcısı’ kesildi. İkincisi; Fikret Orman’ın açıklamalarına neden 4 gün sonra cevap verilebildi. Kesinlikle bu tür program ve haberleri tasvip etmiyoruz. Beşiktaş’ın, bir mahalle kulübü misali paspas gibi yerlere atılıp, olur olmaz iddialarla gündeme getirilmesi (en hafif tabirle) rezalettir. Ama bundan önce, kulübü bu duruma düşürenleri; kongre üyesi, hatta başkan adayı olmalarına rağmen bu duruma alet olanları sorgulamak gerekir. Zira çok daha kötü durumlarda olan başka hiç bir kulüpte benzer görüntüler yok. Ayıp! Gerçekten çok ayıp. Artık hiç kimse şahsi çıkarları için bu kulübü kullanmalı.