Tarihin en iyi Galatasaray'ı mı?

Haberin Devamı ›
Şimdiki Galatasaray’da 1996-2000 kadrosunun üstüne çıkabilme potansiyelini hissediyorum. Benim izlediğim en güzel futbolu bir sene de olsa Karl-Heinz Feldkamp’ın Galatasaray’ı oynamıştı. O tarihlerde temeli atılan kadro daha sonra Fatih Terim’in zirveye çıkarttığı Galatasaray’ın nüvesini oluşturdu. UEFA ve Super Kupa’ya uzanan Galatasaray en az altı sezonun emeği, sabrı ve mücadelesiyle oluşturuldu. Günümüz Galatasaray’ı ise maksiumum 20 aylık bir süreç sonucu buralara geldi. İki sezon önceki takımdan sürekli oynayan kimse yok. Sabri Sarıoğlu, Hakan Balta ve Gökhan Zan direkt oyuncular konumunda değil. Semih Kaya ve Emre Çolak ise uzun yıllar altyapıda oynayıp zaman zaman şans buluyorlardı. Güncel Galatasaray’ı tek tek 1996-2000 kadrosuyla karşılaştırmak hadsizliğine gitmeden, toplamda çok ilerilere gidebileceğini öngörüyorum. Çin’den gelen Didier Drogba ile uzun süredir maç yapmayan Wesley Sneijder’in bugünkü seviyeleri bile Galatasaray’ın sezon sonuna doğru sınıf atlayabileceğinin kanıtıdır. Bu ikilinin sezon başı hazırlıklarına katılıp, bireysel zirvelerine vurmaları sonucu Galatasaray hayal gücümü zorlamaya başlayacaktır. Sezon başında Galatasaraylılar dahil çoğunluğun dudak büktüğü Burak Yılmaz dünyanın en iyi santrforlarından birine dönüşmüştür. Kendisine her zaman inandığım Burak, son günlerde tek kötü alışkanlığı olan kolayca yere düşen adam konumundan stoperlerle vücut vücuda vuruşan bir kişiliğe büründü. Burak işin kolayına kaçma yerine yaptığı mücadeleden zevk aldığını göstermeye başladı. Yalnız Burak’tan gollerden sonra diz üstü kayarak yaptığı gol sevincini bırakmasını rica ediyorum. Her golden sonra özellikle Aslantepe’de çimlerin azizliğine uğramasından ciddi olarak endişe ediyorum. Güzel gollerin adamı saçma bir şekilde sakatlanırsa çok yanarım.