Sezgin gider, Polat gelir!

Galatasaray’ın sezon başından beri yaşadığı dağılma süreci sonunda Bursaspor maçında inkar edilemez boyutlara ulaştı. Yenilen ikinci golden sonra ASY’nin tüm tribünlerinden yükselen ve Haldun Üstünel’i yüceltip Adnan Sezgin’i yeren sesler ibret vericidir. 2-2 biten UEFA eleme maçlarındaki protestolar kapalı tribünde konuşlanan ve kulüple ilişkileri “ilginç” ve renk aşkı tartışılır kişiler tarafından engellenmişti. Bu kez eski açığından, yeni açığına, kapalısından numaralısına yayılan isyanı bastırmaya kimsenin gücü yetmedi. Azınlık kapalı tribünü bir ölçüde denetleyip, tüm stadyumun haykırışına ancak seyirci kalabilir. Protestoları, amigolar üzerinden denetleyebileceklerini düşünenler Pazar gecesini unutmasınlar lütfen.
Haberin Devamı ›
İşin yukarıda belirttiğim teknik kısmının dışında daha da büyük önem taşıyan içerik boyutu var. Tribünde her şey gibi protestonun da bir hiyerarşisi, raconu vardır. Takımından memnun olmayan kitle önce futbolcuları hedefler. Kötü oynayanı yuhalar, ıslıklar. Candan oynadığına inandığı bir-ikisini alkışlar. Bu dönemin ardından sıra teknik direktöre, en sonunda da başkana gelir. Galatasaray’da ilk evre yaşandı. İkinci evreye geçilmeden araya, maaşlı Sezgin girdi. Yıllardır Sezgin’in, Adnan Polat’ça neden tutulduğu sorulur. ASY’de bunun somut nedenlerinden biri açıkça görüldü. Sezgin, Polat’a paratonerlik görevi yaptı. Polat’ın aldığı takımı nadasa yatırma politikasını uyguladığı için yıldırımları üzerine çekti.
Haberin Devamı ›
Frank Rijkaard’ın ne yaparsa yapsın protesto edilmeyeceğini tahmin ediyorum. Artık sırada son evre olarak doğrudan Başkan vardır. Paratoner, Başkan’a Karpaty Lviv ve Eskişehir maçları için nefes alma imkanı tanımıştır. Aksi durumda “Adnan Sezgin istifa” sloganındaki Sezgin gider, Polat gelir. Son olarak Arda’nın kornerlerine değinmek istiyorum. İki maçtır Arda, bıktıran ön direk kornerlerine ek olarak doğrudan gol atma saplantısını geliştirdi. Hepsi rakibe gitti. Galiba birilerine “Senin için direkt korner golü bile atarım” sözü verdi.