MENÜ

Mancini'yi zevkle izlemek

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Uzaklığa rağmen maçı izlemek kadar yedek kulübesini de gözden kaçırmamaya çalışıyorum. Fatih Terim son döneminde hep genel geçer tepkiler koyuyordu. Milli takımla sözleşme imzaladıktan sonra somut müdahalelerine son vermişti. Antalya maçında Fatih hoca’nın tek tepkisi kollarını iki yana açarak kafa sallamak olmuştu. O maç benim açımdan çok simgeseldir. Terim adeta ‘’artık yapacak bir şeyim yok’’ mesajını veriyordu. Roberto Mancini’de ise farklı bir yöntem görüyorum. Maçların durduğu anlarda, genellikle sakatlanma durumlarında, yanına bir futbolcuyu çağırarak maça ilişkin görüşlerini aktarıyor. Konyaspor maçında oyun ortada giderken Felipe Melo’yu işaret etti. Melo’ya kısa sürede notlarını aktardıktan sonra maçın nasıl değiştiğini gördüm. Melo çok daha ileri çıkmaya başladı, rakiplerini santra çizgisinden önde karşılamaya başladı. Trabzonspor maçında ise Wesley Sneijder’i yedek kulübesinin önüne getirdi. Maça sol kanada yakın başlayan Sneijder’i ortaya yönelik oynaması konusunda uyardı. O andan itibaren Kopenhag maçına yakın bir performans sergilenmeye başlandı. Sneijder açık ara maçın kahramanı oldu. Açık söyleyeyim Terim’den sonra Bielsa’nın daha uygun olacağını düşünmüştüm. Ancak aradan geçen sürede Mancini’ye kanım ısındı. Manchester City’nin kasıntı hocasının yerini sempatik bir adam almaya başladı. Real Madrid ve Juventus’un olduğu bir gruptan hem de büyük darbe almışken çıkmak Mancini’ye olan ön yargı kırıntılarını sildi süpürdü. Burada başta dostum Musa Çözen olmak üzere Lig TV yönetmenlerine bir eleştirim var. İlgisiz pozisyonlar göstereceğinize Mancini’ye özel kamera tahsis edin, deplasmanda da kendisinin katkısını izleyelim. Ayrıca Gençlerbirliği maçında Stancu’nun golünü reklam verme uğruna kaçıranlar, Kayseri’de Yekta’nın son dakikadaki ölümcül hatası yerine Hikmet Karaman’nın beyaz gözlüklerini seçenler daha dikkatli olmalıdır.

YORUM YAZ