'Kal bu sene'

Haberin Devamı ›
Ancak en unutulmazı Fatih Terim’in siyah ceketi, eli ve boynunda sarı-kırmızı atkılarla solo şampiyonluk yürüyüşüdür. Aynı Terim 2000 yılında ASY’de bembeyaz takım elbisesiyle İstanbulspor maçı ardından 35 bin kişinin “Kal bu sene, kal bu sene, alınacak çok kupa var bu sene” haykırışlarına aldırış dahi etmeden koşar adımlarla soyunma odasına gitmiş, insanların hüzünlenmesine yol açmıştı. Terim’in coşkuya katılmaması İtalya macerasının işaret fişeğiydi. Terim’in hayatında pişmanlık duyduğu futbola ilişkin anlar varsa bunların başında o gün ASY’yi öksüz bırakması gelir düşüncesindeyim. Aynı Terim bu sene özenle seçilmiş siyah ceketiyle, yalnızca bembeyaz kıyafetinin arap’ını yaşatmadı, 2000 yılı Mayıs’ında yaptıklarının tam tersini yaptı. UEFA Kupası’nda bile böyle bir tur atmamıştı. 5 Mayıs 2013 gecesi Aslantepe tribünlerini iki kez tur atarak selamladı. Kendisini ilk kez böyle izledim. O turu atarken MİY maçından sonra söylediklerinin yerine getirmenin mutluluğu vardı. 2001 yılında Gheorghe Hagi’nin kendisini yakma pahasına, Erol Ersoy aracılığıyla sergilenmek istenen tuzağı boşa çıkarmak istediği gerçek ‘feda’ya selam gönderdi. Hagi oyunu bozamamıştı ama Terim hırsıyla takımını şampiyonluğa taşıdı. TV’de söylediği “Önümüzdeki seneye ilişkin başka planlarım vardı ancak bu gece fikrimi değiştirdim, kalıyorum. Ben bu takımı gerekirse aydan da yönetirim” cümlelerinin nelere kadir olduğunu ispatladı. Galatasaray elinin tersiyle itmediği sürece Türkiye’de başka takımların şansının çok az olduğu gerçeğini vurguladı. Terim Galatasaray’ı yeni sezonda daha büyük başarılar beklentisine sokmuştur.
Not: Bu yazı tribün emekçisi Alp Özgör’e selamımdır!