Galatasaray'ın kaleci sorunu

Haberin Devamı ›
2010-2011 sezonu kalecilerin takımlar için ne kadar önemli olduğunu Galatasaray özelinde gösterdi. Çok iyi kaleciniz yoksa sıradan bir takım olma riskini taşırsınız. Galatasaray şampiyon olduğu sezonlarda hep mükemmel kalecilere sahipti. Tek istisnası Kalli Feldkamp ile başlanıp bitimde Cevat Güler’le kazanılan son şampiyonluktur. Orkun Usak gibi fena olmayan bir kalecinin yanında alt kaliteli Aykut Erçetin’le şampiyonluk mucizeye yakın bir olasılıktır. Bir daha tekrarlanamazdı, o yüzden de tekrarlanamadı. Morgan de Sanctis dışında son yıllarda hep ikinci-üçüncü sınıf kalecilere güvenilmesi Galatasaray’ın başına ciddi sorunlar açmıştır. Galatasaray’ın durumunu yalnızca kalecilere bağlamıyorum ancak gelecek sezonun planlamasını yapacakların konuya ciddiyetle eğilmeleri gerektiğine inanıyorum. Şimdiki kalecilerden hiç birisinin Galatasaray’ın asıl kalecisi olamayacağı gün gibi aşikar göründüğünden kesinlikle dört dörtlük gerçek kaleci bulunmalıdır. Zapata adlı kova kaleci yedeklik için bile seçenek olamaz. Ayrıca yedek kaleci için yabancı kontenjanı kullanılamaz. Aykut ise Galatasaray devrini çoktan tamamlamıştır, kadroda tutulacağına ihtimal vermiyorum.
O yüzden hala içimde kalan küçük umutla iyi kaleci olduğunu düşündüğüm Ufuk Ceylan’ın sonuçlardan bağımsız biçimde son üç maçta oynaması belki Galatasaray’ı ikinci bir kaleci harcamasından kurtarır. Eğer Ufuk da aklını başına alıp kendini toparlamazsa Galatasaray 2011-2012 sezonunda iki kaleci almak zorunda kalacaktır.
Yönetimsiz takımda bu cesareti sevgili Bülent Ünder’in göstermesini beklemekten başka çare yok. Bülent hoca, Galatasaray’ın 2-3 milyon Euro’sunu kurtarmak istiyorsa Zapata ve Aykut’u bırakıp aralarında tek gelecek pırıltısı taşıyan Ufuk’u 270 dakika oynatmalıdır. O da olmazsa gelecek sezon için kaleci planlamasına sıfırdan başlanmalı, yabancı kalecinin yanısıra yerli kaleci de alınmalıdır. Kötü kaleci seçimlerinden alınacak dersin öğrettikleri yeterlidir sanırım.