Galatasaray gizlice Lucescu ile mi anlaştı?

Haberin Devamı ›
Geçen sezonun ASY’de oynanan son maçı Antalyaspor karşılaşmasından sonra basın toplantılarında sanki Frank Rijkaard vücuduna bürünmüş Mircea Lucescu’yu dinliyorum. Yeni transfer sihirbazlarının Rijkaard’ı yollayıp yerine gizlice Lucescu’yu getirdikleri duygusuna kapılıyorum. Kazanılamayan her maçın ardından Rijkaard’ın giderek mazeret üretme, hatayı kendisi dışındaki her şeyde bulma sendromlu Lucesculaştığını görüyorum. 2-2 biten OFK maçından sonra suçlu, kenara koşan oyuncular ile çabuk taç atışlarıdır.
Rijkaard sanki maçı izlemiyor ya da alemi kör sanıyor. OFK karşılaşmasında tüm değişiklikler skor bir farkla Galatasaray lehine iken yapıldı. Rijkaard’ın iddia ettiği gibi 2-0 iken oyun soğutmak amacıyla futbolcu değiştirilmedi. İlk değişiklik dakika 59, Serdar Özkan çıktı Pino girdi. Skor 1-0. İkinci değişiklik dakika 68, Mehmet Batdal çıktı Kewell girdi. Skor 1-0. Son değişiklik dakika 83, Barış çıktı Cana girdi. Skor 2-1. Hepsinde de oyuncuların koşarak sahadan çıkması zorunlu, üçü de çok doğru davranmışlar, farkı artırmanın gereğini biliyorlar. Galatasaray’ın tek farkla Belgrad’a gitmesinin sakıncalarını hocalarından daha iyi kavrayıp, durum değerlendirmesinde kulübeden daha basiretli davranıyorlar. Serdar, M. Batdal ve Barış’ı doğru davranışları için kutlarım.
Rijkaard duran top çalıştırmadığı için sürekli duran top golü yiyen takımdaki sorumluluğunu atmak için oyuncularının doğru davranışını çarpıtıyor, kendini aklayabilmek için illüzyon yaratmaya çalışıyor. Benzer şekilde Sivasspor mağlubiyetinden sonra da basın toplantısında Galatasaray’ın başına musallat ettiği frikik ve kornerlerden gol yeme hastalığını es geçip, sürekli yere bakıyor. Karşısındaki toplulukla göz göze gelemiyor. Sanki takımı hazırlayan ekibi değilmiş gibi Sivas’ın yüksek fizik gücünden dem vuruyor. Geçen sezon yedi maçını da kazamamamış Mesut Bakkal’a ilk galibiyeti yaşatmadaki sorumluluğuna değinmeden Hiddink’i suçluyor. Galatasaray bunları kaldırmaz.