Florya'da duran toplar...
Haberin Devamı ›
2010 Güney Afrika Dünya Kupası maçlarında atılan 145 golün 35 tanesi korner, frikik gibi duran toplardan gelmiş. UEFA duran top gollerine ayrı bir kategoride topladığı dokuz penaltıyı dahil etmiyor. Duran top gollerini toplama oranladığımızda yaklaşık yüzde 25 değerini elde ediyoruz. 2010 Güney Afrika’da her dört golden bir tanesi korner ve frikiklerden kazanılmış. Dünya futbolundaki genel eğilimin sürdüğünü düşündüren istatistiğin en ilginç yanı Güney Kore’nin attığı altı golün beşinin duran toplardan gelmesidir. Olağanüstü bir istatistik olan Güney Kore’nin başarısı üzerinde mutlaka durulmalıdır. Galatasaray gibi duran top sıkıntısı çeken bir takımın Güney Kore’nin antrenman tekniklerini incelemesi zorunludur. Geçen sezon Florya’da antrenman yapmasına izin verilen Güney Kore Milli Takımı’nın yetkilileri ile mutlaka konuşulmalıdır. Ayrıca meraktan da olsa bir kaç yetkilinin Güney Kore’nin idmanlarını izlediğini düşünüyorum.
Galatasaray’ın OFK Belgrad filelerine yolladığı yedi gole dönecek olursak, Mustafa Sarp’ın attığının dışında bir de Kewell’ın penaltısı var. Yedide bir duran top gol oranı düşüktür. Kornerde de atışı Serdar Özkan kullanıp, Hakan Balta aşırmıştı. Tesadüf gibi görünüyor. Galatasaray’ın klasik atıcısı Arda’nın 10 kornerinden ancak bir tanesi arkadaşlarıyla buluşabilmektedir. Bu orana hazırlık ve iki OFK maçınının rakamlarıyla ulaşıyorum. Kewell’ın penaltı pozisyonunun taç atışından gelmesi ise istisnanın istisnasıdır. Hakan Balta ve Kewell inisiyatifine dayanır. Galatasaray geçen sezon Kayseri ve Bursa’nın kazandığı taç gollerini ancak kırk yılda bir atabilir. Çünkü Frank Rijkaard’ın gündeminde taç gibi kolay atılacak goller hiç olmadı. Örneğin Mustafa Denizli’nin şampiyon yaptığı Fenerbahçe, Ogün’ün taçlarından yaklaşık on gol kazanmıştı. Geçen sezona oranla daha umursamaz görüntü veren Rijkaard’ın hiç olmazsa duran toplara yönelmesi gerekir. Galatasaray gibi bir takımın duran top özürlü olması içime sinmiyor. Uyarımızı yol yakınken yapalım da...