Ersun Yanal'dan Guus Hiddink'e

Haberin Devamı ›
Galatasaray, Arda Turan öncesi benzer milli takım krizini Ersun Yanal-Hakan Şükür olayında yaşamıştı. Bir oyuncunun zorla milli takıma götürülüp sakatlanmasına yol açan günümüzdeki çirkin ve art niyetli tablonun tersine Yanal, Hakan’ı kadrodan çıkardığı için kıyametler koparılmıştı. Sürecin sonunda Yanal hakederek yükseldiği yerden indirilmişti. Yanal’ın çok iyi bir teknik direktör olduğuna inanıyorum. Hatta 2. Terim döneminden sonra Galatasaray teknik direktör adaylarım kısa listesinin üst bölümündeydi. Ancak tecrübesizliği ve krizi iyi yönetememesi sonucunda haklıyken haksız duruma düştü. O günlerde Yanal’ı ağır eleştirenler arasındaydım. Yaptıklarının kişisel sürtüşme boyutlarını aşarak kendi kariyerine zarar verebileceğini belirtmiştim. Gerçekten de bir kaç yıl önce el sıkışılmasına rağmen son gün “Taraftar seni istemiyor” gerekçesiyle Galatasaray kapısından döndürüldüğünü birinci elden biliyorum. O gerekçenin asıl kaynağı Hakan olayıdır. Yanal bugünkü tecrübesiyle aynı hataya düşmezdi. İnsan yanlışlarından ders alarak gelişir. Yanal’ın federasyon bünyesinde yaptıklarını sevinçle izliyorum. Bugün Rijkaard ayrılsa yerine gelmesini istediğim iki yerli hocadan biri Yanal, diğeri Abdullah Avcı’dır.
Guus Hididnk-Arda olayı ise bambaşkadır. Hiddink’e “İlerideki Galatasaray hocalığı yolunu kapatıyorsun” demek bile içimden gelmiyor. Zira Hiddink elinde bavuluyla ülke ülke dolaşıp milli takımlardan kolay para kazanma yolunu seçmiştir. Chelsea’nin başında bu yüzden duramayıp ayrıldı. O. Çetin’le Arda’yı yakan iki baş sorumludan birisidir. Rijkaard’la birbirlerini sevmedikleri ve yurttaşının kendisini sabote ettiğini düşündüğü için Galatasaray’ın önüne koyduğu raporlara inanmayarak Arda’yı bıçak altına yatırdı. Oğuz Çetin’in gündemi tamamen farklı olabilir ama iyi niyet barındırmadığı izlenimindeyim. Arda’ya büyük geçmiş olsun diyerek, yüzüne gülüp futbol hayatını tehlikeye atmaktan çekinmeyenlere karşı daha dikkatli olmasını dilerim.