Elbette Necati Ateş!

Haberin Devamı ›
Necati Ateş’in gittiği günden beri Galatasaray’a geri dönmesini hatta kaptanlığın kendisine verilmesini isteyen biri olarak hakkında yazmamak eşyanın tabiatına aykırı kaçacaktı. Bu nedenle Antep’te oynadığı futbol, attığı golden bağımsız olarak her şartta elbette Necati Ateş’i yazacaktım. Ancak ikinci Galatasaray döneminin ilk 90 dakikasını böylesine başarılı geçirmesi benim gibi düşünenleri değil, Necati’ye olumlu bakmayanları etkilemesi açısından değer taşır. Necati’ye dudak bükenler ilerleyen haftalarda daha da şaşıracaklar. Necati gönderildiğinde Galatasaray’ın çok içindeydim, her türlü gelişmeyi bire bir izleyecek konumdaydım ancak Sarı-Kırmızılı formadan gerçek uzaklaştırılma nedenini ben bile öğrenememiştim. Buna vakıf üç kişidir; Adnan Polat, Haldun Üstünel ve Adnan Sezgin. Onlar sustuğu sürece etrafta konuşulanlar dedikokudan öteye gidemez. O nedenle geçmişteki olayları geçmişte bırakmak gerekir. Galatasaray Yönetimi ve Fatih Terim de böyle düşündüğüne göre doğru olan tavır Necati’yi takıma katkısı açısından değerlendirmekle sınırlı kalmalıdır.
İlk olarak Necati’nin güzel gollerini özlemiştim. Necati, sevgili Ümit Karan’la Galatasaray’da estetik gollerin adamıydı. Akıllara kazınan güzel goller atardı. Bu özlemimi gidereceğimi biliyorum. İkinci olarak Necati savruk görünmesine rağmen oyun zekası yüksek bir oyuncudur. Antep’te Elmander’in attığı Engin Baytar imzalı golde hem savunmayı hem de kaleciyi ters tarafa yönlendirerek Elmander’e yakın direkte boşluk yaratmıştır. Necati koşu yapmasa Karcemarskas sağ direkten fazla uzaklaşmaz ve Elmander’in plasesini rahatlıkla yakalardı. İlk goldeki top takibi ve kötü zemine rağmen yaptığı vuruş Necati’nin temel özelliği olan temiz ayak içi özelliğini yitirmediğinin habercisidir. Ayrıca Galatasaray’daki ilk maçında 90 dakika sahada kalması, son anlarda bile rakibe baskı yapacak fiziki yapıda olması Necati’nin kendisine nasıl baktığını gösteriyor. Necati’nin oynadığı Galatasaray’ı biraz daha fazla izlenesi buluyorum.