Arama

Popüler aramalar

Adnan Polat Galatasaray'ı nadasa bırakıyor

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Önce realist Galatasaray tablosu çizelim; Sportif A.Ş. ile Futbol A.Ş.’nin birleşmesi, kulüp tüzüğünün değişmesi olumludur. Bunun karşısında ise Aslantepe’ye geçiş sorunu, tarihin en pahalı kadrosunun camiaya yaşattığı hüsran yer almaktadır. Büyük gelir kaynağı Şampiyonlar Ligi son yıllarda unutulmuştur. Adnan Polat’ın Özhan Canaydın döneminde kendisine Başkan tarafından verilen yetkileri benzer biçimde Yiğit Şardan’a devretmesinin ilk sıkıntıları Haldun Üstünel’in istifasıyla sonuçlanmıştır. Ali Haşhaş’tan sonra Başkan’ın ikinci sihirbazının da geri çekilmesi kaygı vericidir. Üstünel’in Futbol A.Ş.’deki görevini bırakması kolayca geçiştirilemez. Özhan bey’in Galatasarayı’nda başarıyla uygulanan modelin başkalarınca hayata geçirilmesinin her zaman mümkün olamayacağına dair bizzat yönetimin içinden gelen tepkidir. Kongre dinamikleri açısından Adnan Polat, bir Özhan Canaydın değildir. Aynı biçimde Yiğit Şardan da bir Adnan Polat değildir. Galatasaray Spor Kulübü ve bağlı şirketlerinin nasıl yönetileceği konusundaki sıkıntının boyutlarını zaman gösterecek.

Bu ortamda Polat’ın Galatasaray’ı nadasa bıraktığını düşünmeye başladım. Bursaspor’un mütevazı kadrosunun ulaştığı başarı, Galatasaray’ın son iki şampiyonluğunun nispeten düşük bütçelerle kurulan takımlarla gelmesi Polat’ı böyle davranmaya sevketmiş olabilir. Gelecek sezon başkanlık seçimi yapılmayacak olması da Polat’ı rahatlatan bir başka öğedir. Son iki senede Baros, Kewell, Elano ve Keita gibi transferlere imza atan bir başkanın frene basıp varolan kadroyu ayağa kaldırma çabalarına girmesi kendisi açısından makuldür. Ancak Polat’ın tam dönem başkanlıklarında ligde beşinci ve üçüncü olabilen, Avrupa’ya kısa sürede veda eden Galatasaray’da bir sezon daha hüsranın maliyeti vardır. Hazırlıklara başlanırken yabancı transferinde adım atılmaması moral bozucudur. Üç kaleciden ikisi Aykut ve Emirhan olunca ve kadronun yetersizliğini açık açık söyleyen Rijkaard’la başlanınca karamsarlık kaçınılmaz.

Not: Bu yazıyı yazdığım sırada Abdul Kader Keita henüz satılmamıştı.