Arama

Popüler aramalar

'7 numaralı forma'

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Yönetmen olsam, Galatasaray tarihinden 3 takımın öyküsünü beyaz perdeye aktarmak isterdim. 14 yıllık çilenin sonu, UEFA Kupası ve 14 Mayıs 2006 zaferi. Üçü de birbirinden dramatik unsurlar taşıyor. Hayaller, başarıya ramak kalmışken tökezlemeler, her şey bitti denilen anda birilerinin çıkıp ortalığı bayram yerine çeviren tanrısal müdahaleleri. Belirttiklerimden biri bile eksikse ortaya sinema filmi çıkmaz ancak belgesel çekilir. Örneğin Fatih Terim’in üçüncü şampiyonluğunda iniş-çıkış, drama yoktur. Sezon başlar başlamaz arayı açan Galatasaray 12. haftada fiilen şampiyondu.

14 sene beklenen sezonda bitime üç hafta kala Galatasaray Rize’de kaybederken Beşiktaş Fenerbahçe’yi yenerek arayı açmıştı. Her şey bitti sanılan andır. J. Derwall taşlanmıştır. Malatya’da Oktay, İnönü’de Erol’un attığı goller ise mucizenin Sarı-Kırmızı’ya bürünmüş halidir. UEFA Kupası’na giderken son beş dakikasına 2-1 mağlup girilen Milan maçında H. Şükür’ün golüne eşlik eden Ü. Davala penaltısı, Hagi atıldıktan sonra Taffarel’in filelere giden Henry vuruşunu fizik kurallarına aykırı kurtarışının müjdecisidir. E. Gerets’in şampiyonluğunda ise M. Keçeli’nin golü Kadıköy’deki hindi ucuzluğuna karşı ASY’ye süzülen zümrüd-ü anka’nın majestik kanatlarıdır. 16 dakikalık destansı bekleme ise filmin Everest’idir. Özhan Canaydın, Mondragon, H. Şaş, Tomas başta, gözyaşlarını kim unutabilir? Galatasaray’ın klasik Yunan trajedilerindeki üç deux ex machina’sı.

Filmlerime sanırım kardeş geliyor; Almanya’daki çöküşün yönetimin desteği ile Cem Akdağ-Cihansever Yeşildağ önderliğinde zirve yürüyüşüne çevrilmesinin hikayesi. Galatasaray CC küme düşmezse, 20 sayıdan maç çeviren sakat D. Washington, büyük basketçi Evren, Rancik, Simas’ı ve diğerlerini üç filmimin yanına yerleştirip adını da ‘7 numaralı forma’ koyacağım. Cumartesi oynanacak Bornova maçında yönetim tam kadro-tribünler tam dolu, şükran sunmalıdır. Çukur ahlaklı köçeklere karşı Sarı-Kırmızı direniş potadadır bu sezon.